YOZGAT’ta yüksek konut fiyatları ve kiralarla ilgili zaman zaman yazılar yazıyorum.
Türkiye İstatistik Kurumu da bu konuyla ilgili, düzenli veriler paylaşıyor.
Yozgat vilayetinde yüksek konut fiyatları ve kiralardan herkes şikayetçi.
Lakin şikayet edilmesine rağmen de bir düzenleme veya ortak noktada buluşma söz konusu değil.
Yozgat’ta konut fiyatlarını sineye çekiyorsunuz lakin kira için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.
Yozgat’ın göç sorununu çözmek gibi bir gayret güdülmediği gibi, göçün hızlanması için de gereken yapılıyor.
Şehirdeki yüksek kira bedellerinin altından kalkmak mümkün değil.
Üstelik kiralık evlerin genellikle dışarıdan şehrimize gelen kamu görevlilerine ait olması da işin başka boyutu.
Bankadan taksitle aldığı konutunu adeta size ödettiriyor.
Ederinden fazla istemek suretiyle size ‘işine geliyorsa’ muamelesi yapıyor.
Daha önce de örneğini vermiştim, kiralık eve talip olan bir Yozgatlı:
“Lakin eviniz bu kadar etmez ki” diye tepki verdiğinde, ev sahibinin cevabı şu olmuş:
“İyi de ben bankaya aylık bu kadar taksit ödüyorum. İşine geliyorsa, eder etmez!”
Yozgat’ta durum budur.
Tabi ki serbest piyasa ekonomisinde bu duruma müdahale etmek mümkün değildir.
Lakin etik, insaf, vicdan ve piyasanın genel durumu gibi kavramlar da vardır.
Sonuç olarak asgari ücretin altında çalışan insanların bu kira bedelleriyle ev tutması imkansızdır.
Öyleyse çözüm olarak İstanbul, Ankara, Kayseri gibi vilayetlere göçmek gerekir.

EKMEK ZAMLARI
Ekmek zamlarıyla ilgili Ramazan ayında vatandaşlarla yapılan röportajlarda, vatandaş zamların normal olduğunu söylemişti.
Ben de gazeteci olarak bu duruma şaşırmıştım.
Ramazan ayında pideye yapılan zammın ardından, bu kez normal ekmeğe de zam geldi.
Nasıl geldi?
Kimlerle bu karar alındı?
Belli değil.
Bildiğim tek şey, Ramazan ayında gazeteye zamları ve fiyatları normal bulduğunu beyan eden vatandaş demek ki bu zamları da normal buldu.
Gazeteciye ‘niye abartıyorsunuz kardeşim fiyatlar normal’ diyen vatandaşlara yeni ekmek fiyatları hayırlı olsun.

ZAMAN GEÇİYOR…
Ben bugün Kırıkkale’de kardeşimin mezuniyet töreninde olacağım.
Zaman ne kadar da hızlı geçiyor…
İstanbul seçimlerinin akıbetinden dahi haberim yok.
Bu yazıyı Pazar günü kaleme alıyorum.
Yazımı tamamladıktan sonra sandıklar açılacak. Lakin ben aracımla bozkırda aheste aheste yol alacağım.
Belki teypten hafif bir de türkü açarım…
Allah keyfimizi bozmasın…
İstanbul ise beni hiç ilgilendirmiyor.
Çünkü ben Yozgat’ta yaşıyorum…
Zaten İstanbul’a desteğe giden babayiğitler de aheste aheste Yozgat’a dönüyorlardır.
Döndüklerinde Yozgat’ın dert ve sıkıntılarının aynen yerinde durduğunu görecekler.
Dedim ya mezuniyete gidiyorum…
Allah hepinizin evlatlarına hayırlı meslekler, hayırlı tahsiller nasip eylesin.
Allah Türkiye’nin gücünü-kuvvetini muhafaza eylesin.
Haydi selametle…