Probiyotik Latincede ‘yaşam için’ anlamına gelmektedir. İlk kez Rus bilim adamı Metchikoff tarafından 1900’lü yılların başında Kafkas’lardaki insanların niçin uzun yaşadıklarını araştırırken, bu durumun kefir içmelerine bağlı olabileceğini keşfetmiştir. Bu konu ile ilgili daha sonra yaptığı araştırmalarla yoğurttaki probiyotikleri bularak Nobel ödülü almıştır.


Probiyotik; besinlerle alınan, belirli miktarlarda alındığında bağırsak florasını dengeleyen ve bağırsak sağlığını koruyan canlı mikroorganizmalardır. Son yıllarda, probiyotik içeren gıdalarla ilgili yapılan çalışmalarda bu gıdaların ishal veya kabızlıktan kurtulma, antibiyotik ishalinin süresini azaltma, egzama ve astım gibi alerjik hastalıklardan koruma konusunda etkili olduğu gösterilmiştir.
Peki hangi besinler probiyotikler açısından zengindir?
Özellikle mayalı süt ürünleri ve ev yapımı yoğurt, kefir, bazı peynirler, turşu şalgam gibi fermente ürünlerde probiyotik bakteriler bulunmaktadır. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte probiyotik bakteriler tablet, şase ve sıvı formda bulunabilmektedir.


Doğal yollardan beslenme probiyotik açısından yeterli desteği sağlamayabilir. Birçok insan yoğurt tüketilmesinin yeterli olduğunu düşünür ancak 1 tablet probiyotik alabilmek için kilolarca köy yoğurdu yemek gerekir. Ancak bu her zaman mümkün olamayabilir. 
Probiyotiklerden zengin beslenme niçin önemlidir?
Probiyotikler, eskiden beri yiyeceklerin bozulmaması için fermente edilmelerinde kullanılmaktadır. Fermente yiyeceklerin tüketilmesi bugün olduğu gibi geçmişte de probiyotiklerden zengin beslenmeyi sağlamıştır. Ancak günümüzde fermente besinlerin tüketimi azalmıştır. Batı toplumlarının diyetinde probiyotiklerin azalmasına paralel olarak inflamatuar hastalıklar, alerjik durumlar, obezite, kalp hastalıkları ve kanser görülme sıklığındaki artış bir rastlantı değildir.