Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ilk olarak hemşerimiz Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı açıklandı ve onu takiben AK Parti Genel Başkanı Başbakan Erdoğan’da Cumhurbaşkanlığı için adaylığını açıklayan isim oldu.
AK Parti’nin adayının netleşmesinin ardından da gözler yine ilimize çevrildi.

Baştan beri bazı STK’lar ve Yozgatlılar seçimlerde hemşericilik yapmanın doğru olduğunu ve zaten adayında buna layık ve liyakatli bir isim olduğu vurgusunu yaparak İhsanoğlu’na destek açıklamasında bulundular.
İhsanoğlu’na destek verenlerin gerekçeleri açık ve netti.

Birincisi hemşerimiz olmasıydı Yozgat’a fayda ve menfaat sağlayabilir, ilimize artı değer katabilir, projelerimize yardımcı olur, gelişmişliğimizin önündeki engelleri tıpkı diğer cumhurbaşkanlarının. Kendi illerine yaptıkları gibi açmaya çalışır en azından vekillerimizin yapamadıklarını sahip olduğu makam sayesinde çözebilirdi.

İhsanoğlu’na destek veren Yozgatlıların ve Yozgat’ta ki bazı sivil toplum örgütlerinin gerekçeleri ve sebepleri haklı ve mantıklı maddelerden oluşurken İhsanoğlu’nu desteklemeyiz diyen bazı platform ve sivil toplum kuruluşları ise Erdoğan’ın seçilmesi durumunda Türkiye’deki vesayetin son bulacağını belirterek, AK Parti’nin aday gösterdiği ve seçtiği mevcut Cumhurbaşkanı Addullah Gül’ü de vesayetçiler arasına dahil etti.

Devletin tepesinde etkisiz ve yetkisiz cumhurbaşkanları oturduğunu ve Erdoğan’ın seçilmesi durumunda bunun son bulacağını belirterek, Yine Abdullah Gül’ün orada iktidar döneminde etkisiz ve yetkisiz bir şekilde oturtulduğunu kabul etmiş oldular. Bunun dışında Yozgat’ın göçü, işsizlik problemleri tamamlanamayan projeleri, vaat edilenlerin alınamaması gibi konular birçoğunu zaten ilgilendirmiyordu.

Çünkü Yozgat’ta yapılan tayin, terfi ve yer değiştirme gibi bürokratik işlemlerde zaten istediklerini elde edebiliyorlar gerisi teferruat.
Bunun dışında İhsanoğlu’nun adaylığıyla ilgili görüşlerine başvurulan dernekler ve yine bazı sivil toplum örgütlerinin ‘Biz siyaset üstüyüz taraf değiliz açıklama yapmamız doğru olmaz’ ifadelerini kullanıp, daha sonra Sayın Erdoğan’ın adaylığı ile birlikte suskunluklarını ve tarafsızlıklarını bozmaları da ayrıca takdire şayandır.

Yozgat; sivil toplumu, sendikası ve dernekleriyle Yozgat ve Yozgat sorunlarından bir haber, ideolojik, partizan ve siyasal odaklı düşünce koyduğu sürece aynı sorunlarıyla boğuşmaya devam edecek, göç önlenemeyecek ve gençlerimizin işsizlik sorununun önüne geçilemeyecektir.
Yozgat’ın evladı olan bir isim için ‘Dış güçlerin adayı, ithal, devşirme, adı çok garip’ türünden saçmalayan zevzekleri ciddiye bile almadığımı da ayrıca söylemeliyim.