Yeni bir yıla daha kavuşuyoruz.
Koskoca bir yılı daha bitirmişiz.
Yeni yıl ile ilgili klasik, alışılagelmiş bir cümleyle başladık yazıya.
Lise yıllarından bu yana fotoğrafa merakım vardı.
Sadece benim değil tüm arkadaşlarımız için bu durum böyleydi.
Hepimiz en iyi çözünürlükteki cep telefonuyla fotoğraflarımızı çeker, kaç kişinin bilgisayarı varsa o kadar sayıda ki bilgisayarda arşivlerdik bunları.
Önceki akşam fotoğraf arşivimi karıştırırken, 2010 yılına ait bir fotoğraf görüverdim.
Daha dün diye düşünüverirken, üstünden 6 yıl gibi bir zamanın geçtiğine insan inanamıyor.
Genç bir isim olarak ben 2010 yılından bahsederken, bu yazıyı okuyan büyükleri duyar gibiyim.
2010 yılının daha dün olduğunu belirtip, 1960, 1970, 1980’li yıllardaki anılarını hatırlayanların yanında bizimkisi hiç kalır.
Biz yeni nesil ne uzak diyarlardaki sevdiklerimize tebrik kartı gönderdik, ne de bir sabah postacı kapımızı çalarak adımızı zikretti.
Türkiye’de yeni yıl kutlama işi her yıl sulandırılsa da, gereksiz tartışmalara açılsa da yeni yıla ulaşan her bedenin içinde bir kıpırtı olduğu gerçeğini kimse inkar edemez.
Her bireyin yeni umutları, yeni hayalleri, yeni planları ve sürdüğü ömürde bir adım daha öne gitme, tecrübe edinme, saçını ağartma, büyüdüğünü hatırlama, sorumluluk alabilme, koca sülalenin en büyük atası olma…
Ülkemiz ve ilimiz de yeni yıla umutlarla girmek istiyor.
Ülke genelini ele alırsak, hepimiz, terörün yaşayıp ve gördüğümüz önceki yıllarda, azgınlaşıp-sinsileştiği bir süreçten sonra nasip olursa yaşayacağımız yeni senede son bulmasını arzuluyoruz.
Her yıl olduğu gibi 2015 yılında da vatan için şehit veren Yozgat’a, bir daha al bayrağa sarılı tabutlar gelmemesini niyaz ediyoruz.
Her yeni yıl, yeni umutlar dedik ya
Örneğin asgari ücret ile geçinenler 2016’da yeni ve dolgun bir maaş umut ediyor.
Esnaf, yeni yılda işlerinin açılmasını, çek ve senetlerini ödemekte zorlandığı geçen yılın ardından bol kazançlı yeni bir yıl hayal ediyor.
Türk-İslam coğrafyasındaki huzursuzluk, kan ve gözyaşı da devam ediyor.
Yeni bir yıla daha girerken, tüm bu iç burkan olayları da gözümüzün önüne getiriyoruz.
Şair Abdurrahim Karakoç’un da dediği gibi:
“Gittikçe her yüke alışıyoruz 
Ağlanacak yerde gülüşüyoruz 
Gönüllü gönülsüz çalışıyoruz 
Emek bizim amma, iş bizim değil.”
Yeni yılınızda yükünüzün hafifleşmesi dileğiyle.
Yeni yılda millet olarak ağlanacak durumlarımızın son bulması dileğiyle.
Emeğinizin karşılığını aldığınız, alın teriniz ile helal rızık kazandığınız…
Sevdikleriniz ve ailelerinizle mutlu ve ortak paydalarda buluştuğunuz…
Dertli iken derman, sıhhatsiz iken şifa bulduğunuz…
Yeni ve hayırlı bir yılınız olsun.
Rabbimizin de buyurduğu gibi yüreğinizin bir köşesinde her zaman umut bulundurunuz.
Ve, gelecek adına ümitvar olunuz.
Yeni yılınız kutlu olsun.