Gerçi bu sıralar her siyasi partinin elinde bir ankettir dolaşıp duruyor.<br /> Siyasetin dışında anket çalışması yapanlar da var.<br /> Son iki hafta içerisinde kamuoyunda var olduğu, yapıldığı ileri sürülen anket sonuçlarına baktım:- Kimine göre AK Parti yüzde 58 ile seçimi kazanıyor<br /> - Kimine göre AK Parti ile MHP arasındaki oy farkı 500 ile bin arasında.<br /> - Kimine göre kararsızların oyları dağıldığında MHP, bin oy farkla seçimi kazanıyor.<br /> - Kimine göre ise ‘benim gönlüm kimde ise seçimi o kazanır…’ anket sonuçları geziyor ortada. Ancak tamamında şu ortak kanı hakim; Benim elimdeki anket en doğrusu.<br /> Belediye başkan adayları ile bu konuyu çok fazla konuşmadım. En son görüşmemizde AK Parti Belediye Başkan Adayı Kazım Arslan, AK Parti’nin Yozgat’ta seçimi yüzde 60’ları bulan bir oy yüzdesi ile kazanacağını söylemişti.<br /> Kamuoyundaki genel kanının AK Parti’den yana olduğunu belirterek, AK Parti’de oy yüzdesinin düşmediğini, tam tersi artış gözlendiğini belirtti.<br /> Buna karşılık MHP’de Uğur Bektaş, başından bu tarafa sürdürdüğü iddiasını devam ettiriyor. MHP’nin AK Parti karşısında ciddi bir başarı yakalayacağına oldukça emin.<br /> Emin diyorum çünkü ortaya koyduğu performans, ülkenin son gündemi MHP’nin oylarını artıracağa benziyor.<br /> Ha, bu artış MHP’ye Yozgat’ta seçim kazandırır mı, ya da aradaki fark söylendiği gibi kim kazanırsa 300-500 seviyesinde mi olur bilmiyorum.<br /> Her cephede ‘Ben kazanırım’ düşüncesi hakim.<br /> Her şeye rağmen AK Parti’nin güçlü olduğu bir gerçek,<br /> Diğer bir gerçek de MHP’nin dünkü MHP olmadığı.<br /> Yani işler kader kısmet meselesine bırakılmıyor, adayından meclis üyesine herkes bir çalışma içerisinde.<br /> O yüzden dengeler oldukça değişik.<br /> Ve her geçen gün yeni bir seçim atmosferi oluşturabilecek türden. O yüzden ne AK Parti rahat ne de MHP.<br /> Oldukça stresli bir hava hakim. <br /> Mühim olan bu süreçte sakin olabilmek, doğru yürüyebilmek. <br /> Kimin kime göre kazandığı değil Yozgat’ın bu süreçten kazançlı çıkması esas olan. <div style="text-align: center;"><span style="font-size: 20px;"><strong>Beyaz saçlı ülkücü…<br /> </strong></span></div> <div style="text-align: left;">Misafirimiz, gelenimiz, gidenimiz, arayanımız eksik olmuyor çok şükür.<br /> Yorgunluk üzerine de olsun ziyaretlerden hiçbir zaman yılmadım.<br /> Dünkü sürpriz misafirim MHP’nin tanınan isimlerinden.<br /> Bir çay içimlik sohbetimizde oldukça renkli bir sohbetimiz oldu.<br /> Eskilerden yenilerden, seçimden, iddialardan bahsettik, konuştuk…<br /> O da herkes gibi ‘MHP kazanacak’ diyor..<br /> Özellikle 8 Mart’ta MHP Kadın Kolları’nın düzenlediği programdan oldukça mesut ve bahtiyar olmuş.<br /> Öyle etkilenmiş ki; “Bir ara heyecandan oturup ağlayasım geldi” diyor. <br /> Kadınların coşkusunun MHP’ye belediyeyi kazandıracağına inanıyor.<br /> ‘MHP kazanır, ama söylendiği gibi fark atamaz’ diyor…<br /> Tabi endişeleri de var.<br /> Nasıl olmasın son 10 yıldır girilen tüm seçimlerde istenilen sonuç alınamamış.<br /> MHP’ye halkın bakış açısı nasıl diye sordum.<br /> İşte bu soruya ‘Süper süper süper’ yanıtı verdi.<br /> Yani dedim…<br /> Eskiden gittiğimiz yerlerde suratlar asılır, kaşlar çatılır, ne diye geldiniz derlerdi. Ama şimdi önünden geçtiğimiz okullarda dahi çocuklar camlara çıkıp bozkurt işareti yapıyor.<br /> Bazen gittiğimiz yerlerde insanların tavrından anlayabiliyorsun diyor.<br /> Mesela kimileri görünmek istemiyor, kimileri de elinin ucuyla tokalaşıyor. O vakit anlıyorsun ki adam seni istemiyor.<br /> Ama bu tip durumların çok nadir olduğunu söylüyor. MHP’ye yönelik geçmişte oynanan oyunlardan da muzdarip ve unutmamış beyaz saçlı ülkücü.<br /> Özellikle MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz’ın seçildiği genel seçimlerde bile bile birinci sıranın boş bırakılarak gazete yayınları yapıldığını, el ilanları dağıtılarak seçmenin yanıltıldığından bahsetti.<br /> Sohbetimizin sonunda bir de eklenti yaptı: “Ülkücüler sert durur ama aslında biz çok yufka yürekliyiz. Öyle olmasa bize iftira atanları, MHP’nin kaderi ile oynayanları yazar bir kenara hesabını sorardık. Ama Allah’a havale etik.” <br /> Beyaz saçlı ülkü ile sohbetimiz sonunda konuştuklarımızdan bir kesit yazabilir miyim dedim, yaz dedi…<br /> İsmini kullanabilir miyim diye sormadım, beyaz saçlı ülkücü daha anlamlı düştü konuya.<strong><br /> </strong></div>