YOZGAT'ta nemelazımcılardan, yaptım olduculardan sonra şimdilerde ''Ben söyleneni yapıyorum!'' anlayışı ile sadece formeliteleri yerine getirenlerin de varlıkları artıyor...

Resmi bayram kutlanacak veya bir tören yapılacak. Bunun için duvara posterler asılacak, binalar bayraklarla süslenecek. Daha önce yapılmış. Aynen tekrar edilecek. Posterin asılacağı duvarın eski halinden eser kalmamış olmasının bir anlamı yok. Mesela kocaman bir reklam afişinin üzerine de poster asılabilir! Zaten bir, bilemedin iki günlük bir durum.

Yol çalışması yapılıyor. Daha önceden yapılmış, örnekleri var. Yapılması gereken, eskisi sökülecek yerine yenisi yapılacak. Maksat yeni olduğunu herkes görsün. Yoksa var olan bir sorunu çözmek için değil. Var olan sorun çözülmediği gibi yeni sorunların ilave olarak karşımıza çıktığı da var. Yolun eğlimini dışa doğru değil içe doğru yapıp, yağışla birlikte göl oluşması gibi. Gerçi Yozgat'ın şehrin göbeğinde bir havuza ihtiyacı var!

Kamu kurumlarında görevlilerin önemli bölümü canından bezmiş görüntüsü veriyor. Söyleneni yapıyor, insiyatif kullanmıyor, sorumluluk almıyor. Hal böyle olunca, ortaya iyi bir şey çıkarsa ''Ben yaptım!'' denilip, sahipleniliyor. Sorun çıkarsa ''Ne yapayım, uyardım ama dinlemediler, kafalarına göre takıldılar!'' diyerek, topu taca atıyorlar.

Peki neden?

Bunun yanıtının biran önce bulunması gerekir. Aksi takdirde, Yozgat kaybediyor, daha fazla kaybetmemesi için birilerinin sorumluluk alması gerekiyor.