Gümbür gümbür ortalığı inleten seçim arabaları tamam.
Bayraklar da hazır.
Her tarafı bayraklarla yine donattık.
Bildiğin seçim atmosferi işte.
Ancak bu kez ortalıkta pek siyasetçi yok.
Fazla uğramıyorlar Yozgat’a.
Daha çok partililer çalışıyorlar.
Ev ev geziyorlar sessizce.
Bu söylediklerim hem ‘evet’ cephesi, hem ‘hayır’ cephesi için geçerli.
Yalnız kampanya döneminde horlanan ve dışlanan bir grup var.
Onları söylemezsek olmaz diye düşünüyorum.
Arkadaşlar madem bir yola çıktınız, bu yolda size eşlik edenler elbette olacaktır.
Hani bir atasözünde olduğu gibi ‘Kambersiz düğün olmaz’.
Sizler meydanlarda, salonlarda toplantılar yapacaksınız ancak oralara davulcu ve zurnacılar gelmeyecek.
Böyle bir şey mümkün mü?
Onlar için bu günler para kazanma günüdür.
Siz neredeyseniz onlar orada olacaklardır.
Hele birde jilet gibi takımları çekmişseniz üstünüze.
Her birinizde ayna gibi kravatlar varsa…
Sonra birde ıpıl ıpıl ıpılayan siyah arabalardan iniyorsanız, davulcular tabi ki hemen önünüzde davul vurmaya, zurna çalmaya başlar.
Onları dışlamak ve ayıplamak doğru değildir.
Onları küçük görmek de doğru değildir.
Ne yapsınlar?
Onlarınki de ekmek parası.
Sizin bir hesabınız varsa, onların da bir hesabı var kendilerince.
•••
Bilindiği gibi ülke gündemi yoğun ve gergin.
Halk oylamasını konuşurken ülke gündemini başka konular meşgul etmeye başladı.
Bizde bu gerginlik içerisinde davulcu ve zurnacılara değinelim istedik.
Derdimiz hava yumuşasın…
Onlardan yola çıkarak birbirimizi kırmama ve incitmeme mesajı versek doğru olur mu acaba?
Mesela ‘evet’ oyu verecekleri zihinsiz, düşünmeyen, sorgulamayan gibi görmenin doğru olmadığını söylesek ‘hayır’ verenler bize kızar mı acaba?
Veya suçlarlar mı?
Bu memlekette ‘evet’ oyu kullanacakları cahillikle, bilgisizlikle, biatçılıkla rencide etmeye çalışmanın kardeşliğimizi zedeleyeceğini söylesek yanlış mı etmiş oluruz?
Ya memleketimin diğer insanları?
Yani, ‘hayır’ oyu vermeyi düşünenleri?
Yine onları da terörist, fetöcü, pkklı, satılık, hain, maşa gibi kelimelerle suçlamanın ne kadar yanlış ve üzücü olduğunu dile getirsem?
Nisan ayı nedir ki?
Yozgat’a yaz Mayıs ve Haziran ayından sonra gelir.
Nisan’dan sonra yine yüz yüze bakacağımızı hatırlatsam.
Çay bahçesinde yine hep birlikte çay yudumlayacağımızı belirtsem.
Suçlanır mıyım?
Riski göze aldım…
Hollanda’nın karşısında durduğumuz gibi durmaya devam edelim.
Vakti ve zamanı gelince sandığa gidelim ve herkes hür iradesiyle tercihinde bulunsun.
Çıkan karara saygı gösterelim.
Akabinde ise birlikte ağlamaya, birlikte gülmeye devam edelim.
Bize en çok bu yakışıyor.
Selametle.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
•Yozgatlı vatandaşlara ‘Hayır’ gerekçelerini anlatan Abdullatif Şener’i.

•Parti önünü yeniden süsleyerek, bayraklarla donatan AK Parti’yi.

• Yozgat’ta varlığıyla yokluğu bilinmeyen MHP’yi.