TABİ ki, gerçek manada inanç sahibi olup da idrak edebilene… İftiranın ne adamlıkta ne de dinimizde yeri yoktur ve günahların en büyüklerindendir.
İyi tanımadan, gözüyle görmeden, şahit olmadan, iftira atılan kişinin bigünah olmasına bakmadan bir örgüte yamanması cinayetten daha ağır vebal taşır. Bir kişiye kızdın iftira at, çekemedin iftira yapıştır. Bu tip insanların toplumda da, Allah indinde de yerleri yoktur ve olamazda… Dinimizdeki vecibelerde “Görsen bile yedi defa gözlerini sil, yedi defa tekrar bak” der.
Kıssadan hisseye “Tamircilik yapan bir zat varmış, eşi her akşam, bey şu gidişatını değiştir sonra ölün ortada kalır” diye uyarırmış… Tamirci zat da eşine “Sen merak etme, benim cenazemi 4’ncü Murat kaldıracak” diye cevap verirmiş.
Gel zaman git zaman, tamirci zat yol üstünde son nefesini verir. Mahalleli başına birikip “Oh be bir mikrop, günahkâr temizlendi!” diyerekten ölünün üstüne tükürmeye başlarlar. 4’ncü Murat rüya görür “Ey Murat çabuk kalk, tebdili kıyafet yap, falan yerde bir Allah dostu vefat etti, git cenazesini kaldır.”
Sultan Murat hemen kalkıp adamlarını da alarak söylenen yere gider. Mahallelinin öfkesini görür, cenazeyi aldırıp, yıkatıp cami önündeki musalla taşına koydurur. Yanındakilerden birisi “Padişahım gidelim bunun ailesini bulup haber verelim” der.
Mahalleliye evi sorarlar, kadıncağız kalabalığı görünce eşinin vefat ettiğini anlar. “Eşim sokakta mı kaldı?” diye sorar, 4ncü Murat kendisini tanıtır, kadında, eşinin “Benim cenazemi Murat Han kaldırır” sözlerini hatırlar. Padişah kadına tüm dini vecibelerin yerine getirildiğini, namazda da bulunacağını söyler. “Kimdi senin eşin?” diye sorar; “Benim eşim, akşam işten çıkıp gelirken, uzak mahallelere gider, keyif verici, gençliği zehirleyen maddelerin parasını çocuklara verip, ellerinden alıp, sepete doldurur, gayri ahlaki iş tutan kadınları peşine takar evde yedirir içirir, bir gecede kazanabilecekleri parayı verir. Hiç değilse bu gece günaha girmeyin der, sabahta onları yolcu eder, keyif veren maddeleri yakar, şişeleri de kırardı. Mahalleli de eşimi hep yanlış anlar, yanlış değerlendirirlerdi.” 4’ncü Murat “Bir Allah dostunun cenazesini kaldırdım, şükürler olsun” deyip oradan ayrılır.
İşte olay böyleyken, öyle geçer. Allah insanları kuru iftiralardan saklasın. İyilerle dost edindirsin.