YOZGAT'ta yerel basının işi gerçekten zor. Diğer illerde de benzer sorunlar mutlaka vardır ama Yozgat'ın eline hiç birisi su dökemez. Yaşanılan sorunlardan birisi de, bürokratların, siyasilerin, sivil toplum kuruluşların temsilcilerinin yerel gazeteleri kendilerinin reklam aracı olarak görmeleridir.

Bunu hak etmiyoruz. Fakat hak etmediğimizi söylemekten, itiraz etmekten vazgeçtiğim çoğu zaman 'bülten' olarak kullanmalarına izin veriyor, hak etmediğimiz bir tavrı, yaklaşımı da uygulamalarımızla onaylıyoruz. Özel günlerde birbiri adına mesajlar gönderiliyor. İçerik, yerel dilimizde 'Araklanmış' olarak adlandırılan, bir yerlerden kopyalanmış, çalınmış metinlerden ibaret olduğunu bilmemize karşılık, sayfalarımızda çok önemli gündem maddesiymiş gibi manşetten bile vermekten geri durmuyoruz.

Hal böyle olunca da, siyasilerin, bürokratların, sivil toplum kuruluşlarının akıllarına ciddi, önemli, haber niteliği taşıyan bir konu olduğunda ajanslar geliyor. Ama kopyala yapıştır yöntemi uygulanarak, gündeme gelinmesi gerektiğinde ise akıllara yerel basın gelmektedir.

Yerel basın yayınlandığı şehrin aynasıdır, vitirinidir. Sosyal, ekonomik gelişmişliği, eğitim düzeyini, ekonomik, ticari hayatı, bölgenin üretim potansiyelini yansıtır.  Yozgat'ın dışına çıktığınızda Yozgat'ın her alanda çok geri kaldığı izlenimiyle hareket edilmesinin nedeni budur.Her ne kadar buna sosyal medya hesaplarımızdan karşı çıkıyor olsak da, gereğini yapmıyoruz. 

Bürokratından siyasetçisine, kurumlardan sivil toplum kuruluşlarına kadar hepsinin yerel basınla arasına mesafe koymasının, uzak tutma eyliminde bulunmalarının temelinde, yaptıkları iş ve işlevin samimiyetsizliği  yatmaktadır. Yerel basın takip eder, yanlışa karşı çıkar, güzel olanı över, alkışlar. Ortada övünülecek bir durum olmayınca, reklam için ulusalın kapısı çalınır...