SOSYAL medya hesaplarından yapılan duyurulardan, kutlamalardan, yayınlanan basın bildirilerinden anlayıverdik, 8 Mart tarihinin Dünya Kadınlar Günü olduğunu. Bu yazının geç kalmış bir yazı olduğunu söyleyenler çoğunlukta olacak, dün yayınlanması gerektiği iddiaları havada uçuşacaktır. Ama olsun.     

Dünya Kadınlar Günü'nün bir güne sığdırılması, yaşamımızın tüm anlarının parçası olması gereken Hayvan Hakları, İnsan Hakları gibi insani değerlerimizin senede bir gün hatırlatılması ne kadar doğru bir yaklaşım, ne kadar doğru bir anlayış! Bununla ilgili kararı size bırakmak isterdim ama görünen o ki; Hepimizi ilgilendiren konu, ihtas edilen günü kopyala yapıştır yöntemi ile kutlamaktan öteye gitmiyor, gitmemiş/gitmeyecek.

Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi özel günlerin gündeme getirilmiş olması, ticari bir aktiviteyi içermektedir. Özellikle küçük, orta ölçekli esnafın o günlerde daha fazla ürünü satarak, gelir elde etmesine yönelik bir uygulamadır. Bu ticari faaliyetlere dayalı özel günlere ciddi tepkiler veriyoruz. Diğer günlerde unutulan, senede bir gün hatıra getirilip, hepimizin sadece sosyal medya hesaplarımızdan dört elle sarıldığımız insani davranış biçimlerimizi sınırlayan bu günlere alkış tutuyoruz.

Senede bir güne sığdırılan, yaşamımızın olağan bir parçası olması gereken insani gereksinimlerle ilgili işte bu nedenle bir adım bile mesafe alamıyoruz. Cinsiyetçi bir yaklaşım yerine, her alanda yeteneğine, bilgisine, becerisine, kariyerine göre bir yaklaşım gösterildiğinde kadın hakkı, çocuk hakkı, erkek hakkı, insan hakkı gibi bir bir hak paylaşımı gündeme gelmeyecektir. Birileri tarafından verilen, 'Lütuf' olarak sunulmaya çalışılan konular, değerler insan olarak bizim kendi varlığımızın olmazsa olmazlarıdır. Olmazsa olmazlarımızın günü olmaz/olmamalıdır.