Yapılan araştırmalar sonucunda hazırlanan rapordu, ‘Hititlerin merkezi topraklarında yer alan ve MÖ1200'e kadar faaliyet gösterdiği anlaşılan bu atölye, büyüklüğü ünlü Anadolu'daki en eski ve önemli heykel atölyelerindendir. Burada mimari mimari yapı, heykel ve kabartmaların yakın çevredeki Hitit merkezlerine götürüldüğü tahmin edilebilir’ denildi. Kale Tepe'nin yerleşim yerinin de atölyenin yönetim merkezi olduğu, tepenin zirvesinde etrafı surlarla çevrede bir kraliçe şatosunun yer aldığına dikkat çekildi. Çevrede bulunan mezarlık alanlarının genişliğinin buradaki faaliyetlerin oldukça kalabalık bir insan topluluğunca yürütülmekte olduğuna kanıt olarak gösterildi. 2009 yılında yayınlanan kurul kararları ile ilgili daraltılan sit alanı sınırlarının haritası teknik personelin bulunduğu uzman bir ekip tarafından önceden incelendiği de kaydedildi. Hititler döneminde heykel atölyesi olarak kullanılan eserlerin tarihe ışık tuttuğu, bu nedenle bölgede bulunan eserlerin 'Açık Hava Tarihi ve Kültür Park Müzesi' olarak sergilenmesi gerektiğinin de altı çizildi.