Bir şeylerin sırası değişti. Hız önem kazandı. Güncellik konusunda öncülük etmek ilk sırada yerini aldı. Diyeceğim o ki; tüm dünya değişim içindeyken yerinde sayan, sabit fikirler üzerinden ilerleyen bir strateji ile yola devam etmek hiçbir gelişim gösterememek demektir artık. Dijital dönüşümün bir parçası olmanın vaktidir.

Özellikle eğitim ve kariyer hedefleri konusunda yüksek beklentiler devrede.

Bu çağda ‘küresel ağ çağı’, kişilerin sabit konumda bulunmalarının bir önemi kalmadı. Çünkü bilgi dünyasındaki gelişimi yakalamak esas sorumluluk haline geldi. Çalışırken iş ortamından, ofisten ne kadar uzakta olduğumuz değil ne kadar etkili ve hızlı bir iş standardı oluşturduğumuz dikkat çekiyor. Bulunduğunuz yerden toplantılara dahil olmak büyük bir kolaylık haline geldi. Yaşam ve teknoloji adaptasyonu içinde birer oyuncu değil başrol olduk.

Sanayi Devrimi ile hayat bulup, Endüstri 4.0 ile gelişim süreci gösteren gelişmeler, özellikle toplumları ve kollarını doğru, sürdürülebilir ve başarılı bir şekilde yönlendirmesi beklenen yöneticilere de yeni nesil bir dizi beklenti yüklememize sebep oldu.

Çekinmeden kabul edelim “iyi de oldu” diyelim. Diyelim gitsin..

Dijital liderlik ile farklı nitelikler gün yüzüne çıkmaya başladı. Geleneksel niteliklerden olan sorumluluk, üretkenlik, gelişim ve disiplinin yanında doğru teknolojik yığın oluşturmayı konuşmaya başladık, dijital duygusal zeka, dönüşüm, yenilikçi ruh en sevdiğimiz konular şimdilerde.

Her çağda vizyon ve misyon tahtını korurken, bunun yanında sürdürülebilir bilgi birikimi oldukça mühim bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Vizyon ve misyonu zaten elden bırakmamak gerekirken bu dönüşüm, nitelikleri arttırarak teknolojik gelişmelere bağlı yetkinliklerin de sürdürülebilirliğini getiriyor akıllara.

Çok başarılı bulduğum ve ilham aldığım isimlerin dinamiği hep aynı. Teknolojinin büyüsü sayesinde ve ortadan kalkan sınırlar ile daha özgür ve daha büyük platformlarda, risk almak konusunda oldukça cesur davranarak geleneksel anlayışın ötesinde hareket ediyor dijital liderler..

Kimi örnek aldığınız ve kimlerle çalıştığınıza bakarken, öğrenmeli ve heybenizi büyütmelisiniz.

Tüm dünyaya sürekli çikolatalar, pastalar dağıtan bir dönüşümün yanında sizi yalnızca kerevizle beslemeye çalışan gelenekselin şansı oldukça düşük.

“Her gün çikolata yemem” desek de tatlı olan her şey her zaman kazanır. 

Yerinde saymayan bir dünyanın tam merkezinde duruyoruz.

Bunca cazip tercihin içinde bunun karşılığı var elbet. Gün be gün kendimizi geliştirmiyor olmaktan, kendimize yatırım yapmıyor olmaktan korkmalıyız. Yerinde saymayan bir dünyanın tam merkezinde duruyoruz. İş tanımı, eğitim süreci derken öğreneceğimiz, dikkate almamız gereken çok fazla konu var. Bütün gözler de üzerimizde onları doğru kullanmamızı bekliyorlar. Teknolojik aletleri bir uzvumuz gibi kullanırken ondan fayda sağlamayı da unutmamamızı istiyorlar. Onlardan biri olmamızı istiyorlar.

Olamazsan elenirsin, tatlı tüketmek duygusundan mahrum kalmak istemezsin. 

Teknolojinin güzel yanı bu, doğru şekilde faydalanmak oldukça cazip tercihler çıkarabilir gelecek zamanda.

Liderlik algısı değişiyor, dijital liderlik bize göz kırpıyor.

Bugün güven duygusunu sabitlemiş, etkili bir dijital lider olmak için sosyal medya ve dijital teknolojileri, sosyal ilişkilerimiz kadar iyi kullanmak zorundayız. Bu durumun sadece gelişmiş ülkeler için geçerli olmadığını da hatırlatmalıyız. Ülkemizin dijital resmine bakalım..  Z kuşağının dönem standartları doğrultusundaki verileri, dijital lider olmaktan başka çaremiz olmadığını doğruluyor.

Geleceğin liderleri, çalışanlar arasındaki koordinasyonu sağlayabilecek, hızlı, etkili bir çalışma sistemi kurabilecek ve arka planda insanlarla ilgilenen, zaman ayıran sadece kükreyerek ormanlar kralı olamayacağının farkında olan moderatörler olacaklardır. 

Tabii ki dijital duygusal zekaya sahip, iyi bir dinleyici olan, teknolojiyi de iyi kullananlar..

Bu demek oluyor ki; teknolojiye dair eksik ve yanlış algıları bırakacağız. Büyük resme bakacağız. Zaten dijital liderler çoklu bakış açısına sahip, yenilikçi, kendini dönüştürmeyi başaran, yaratıcı niteliklerin ışığında hayal gücüyle var olacak demiştik.

Yeni dünya prensiplerinde fark yaratan Z kuşağı, global bir standart yakalamaya çalışırken bu yapılanmanın içinde iyi bir lider olarak güven duygusunu taze tutmalıyız.