Hassas bir konu üzerine düşünelim bugün.

Eskiden ne güzeldi sadece televizyon programlarındaki dizilere, yarışmalara odaklanır, sevdiklerimiz ile birlikte izler, kolu komşu yorum yapar, güler eğlenir bazen hep birlikte hüzünlenirdik. Kimsenin kimseye zararı yoktu. Kimseyi yargılamak yoktu. Çocuklarımızla da birebir ilgilenir daha çok vakit geçirirdik. Her durumda yüz  yüze iletişim ile müdahale ederdik duruma. 

İnsan hayatında odaklanmanın, zamanı değerli kılmanın yeri ve önemi vardı. Şimdilerde sosyal ortamlarımızda iletişim kopukluğu konusunda ne bir hassasiyet gösteriyoruz ne de bunun farkına varıyoruz.Eskiden öyle miydi..

Burayı siz doldurun hatırlayın isterim ..

Zaman değişti, biz değiştik, teknoloji aldı başını yürüdü, yapay zeka da pek akıllandı üstelik.

Peki insanoğlu..

Yeni iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi bir takım zorlukları da beraberinde getiriyor. 

Bilgi çağında bilgiye ulaşmak çok daha kolay. Eğitimde de kullanılmaya başlanan bilgi ve iletişim teknolojileri ihtiyacımız olan bilgiye ulaşmada her yaş grubu için büyük bir kolaylık sağlamış, eğitim konusunda da önemli etkinlikleri beraberinde getirmiş olsa da teknolojinin sağladığı imkanların denetimsiz ve yasaksız kullanımı pek çok sorunun çıkmasına da sebebiyet vermiştir.

En önemli sorunların başında gelen ve zaten var olan akran zorbalığı yeni bir boyutla karşımıza çıkmaya başlamıştır. Gün gün siber zorbalık ile tanışıyoruz..

Çocuklar üzerinde zaten etkili olan bir konunun böylesine boyut değiştirmesi tüm dünyaya da yayıldı ne yazık ki.

Sorunumuz sosyal medyanın yanlış kullanımı. Televizyon ile çocuk arasındaki bağın doğru kurulmaması. Ailelerin bilinçsiz yaklaşımı. Konu üzerine gidilmeden olası bir rahatlık sürecinde kalması..

Sosyal Medyanın ebeveynler tarafından aşırı ve uygunsuz kullanımı çocuk gelişimi konusuna da daha dikkatli bir vurgu yapmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Yorumlar, like’lar, postlar, hikayeler, mesajlar..

Çocuklar internette vakit geçirirken ailelerinden görmediği, duymadığı pek çok şeyi maalesef ki öğrenmekle meşgul. Tanımadığı, bilmediği insanların hayatına müdahale ederken yaşından büyük davranmakla meşgul. Bunun çocuk gelişimine katkısının ne derece kötü olduğunu görmüyor bazı ebeveynler. Öyle ki bu noktada çocuklarının birer siber zorbaya dönüştüklerinin farkında bile değiller.

Zorbalık gün geçtikçe büyüyen bir sorun haline geldi. Akran zorbalığı ile mücadele eden aileler şimdi  boyut değiştiren, çocuk sağlığında ciddi yıkımlar yaşatan siber zorbalık ile ilgileniyorlar. Büyümeden önlem alınması gerektiğini hatırlatalım.

Unutmayın ki buna dikkat etmezseniz başkalarının hayatına zarar veren çocuklarınız aynı zamanda kendine de zarar veriyor. Bu konuda gösterdikleri tavır kendilerine de zorbalık yapılmasına sebep olabilir. Böyle bir şey yaşayan çocuk ergenlik döneminde karşılaşılan bunalım, yeme bozukluğu, kızgınlık, hüzün, üzüntü, kendini suçlama, hayal kırıklığı olarak karşılık buluyor.

Yapılan çalışmalarda siber zorbalık yaşayan çocuklarda; sosyal ortamlardan koptuğu, kaçtığı, depresif belirtiler gösterdiği, psikolojik sorunlar yaşadığı, uyku problemi yaşadığı, ayrıca kızgınlık ve mutsuzluk halinin arttığı görülmüştür.

Gelecekte toplumumuz için çok önemli olan gençlerimizi bu noktayagetirmemek için daha dikkatli olmalıyız.

Çocuklarımız bilgisayar ve telefon başındayken daha fazla dikkat etmeliyiz. Onların ruh halini, konuşma tarzını ölçmeliyiz.

İnternet kullanımı sebebiyle çocuk sağlığını tehdit eden riskleri, görev ve sorumluluklarını bilen aileler olarak uzaklaştırabiliriz.