Dün kaleme aldığım yazımda Yozgat gençliği ve Bağımsız Aday Lütfullah Kayalar’ı köşeme taşımıştım.
Yozgat gençliğinin içinde bulunduğu durumu özetlerken, gençlerin sıkıntılarını dile getirip, siyasi isimlerin gençliğe yeteri kadar değer vermediğini ve gençleri ciddiyete almadıklarını. Lütfullah Kayalar isminin gençliği dinleyen, onlara değer veren ve gençlere sahip çıkacağını vaat eden siyasi bir isim olduğunu belirtmiştim.
Bugünkü yazımda ise aynı hususları Yozgat’taki CHP adına söylemeyi bir borç biliyorum. Yozgat’ta aday listelerini hazırlayan CHP, dördüncü sırasını genç bir isime, Kemal Bayramoğlu’ya ayırdı.
Henüz daha yirmili yaşlarda olan bu genç üniversite öğrencisi, milletvekili adayı Yozgatlı gençlerin meselelerinin çözümü, Yozgatlı gençlerin sesi olabilmek adına meclise girmek istediğini söyledi.
Seçim kampanyasını gençler üzerinde yürüttü.
Bozok Üniversitesi’nin kampüsündeki yaklaşık 10 bin öğreniciye hedeflerini, projelerini ve partisinin gençlere yönelik hazırladığı programını aktardı.
Yirmili yaşlarda bir ismin, bir partinin resmi adaylığı görevini üstlenmesi o partinin ve söz sahibi yöneticilerinin gençliğe verdiği değerin bir göstergesidir.
CHP’de listelerin hazırlanması sırasında bu genç adayı önce aday adaylığı listesinde destekleyen ve daha sonra parti genel merkezinin aday listelerini belirleme esnasında arkasında duran Yozgatlı CHP’lilerin bu tavrı takdir edilmesi gereken bir duruştur.
Zira, Kemal Bayramoğlu basın mensuplarına takdim edilirken de Yozgatlı gençlerin temsilciliğine aday bir isim olarak anons edilmişti.
Önce partisinin siyaset ve liderlik okulunda bir eğitim görmüş, ardından da Yozgat’ta partisinin milletvekili adayı olarak siyasi yarışın içerisine girdi.
Tüm bunları dile getirmemin amacı gençlere verilen değeri vurgulamak, gençlerin siyasette ve sivil toplum örgütlerinde daha fazla sayıda ve daha etkin konumlarda temsiliyetinin artırılmasına olan arzum ve isteklerimdir.
Hep söylediğim gibi Yozgat gençliği siyasette sadece bayrak asmak ve karargah süslemek gibi görevlerde hatıra gelmemelidir.
Bozok Üniversitesi’nde okuyan ve farklı siyasi görüşe mensup olan öğrencilerin bugün siyaset kurumundan beklentileri nelerdir?
Yozgat’ta okuyan ve farklı memleketin çocukları olan gençlerin siyasetçilerden, seçilmişlerden istek ve talepleri yok mudur?
Sıkıntı ve darda kaldıklarında karşılarında muhatap olarak bulabilecekleri, onları ayırmadan ve ayrıştırmadan dinleyebilecek siyasetçi abileri ve büyükleri neden yoktur?
Yozgat’ta faaliyet gösteren siyasi partilerin pek çoğu gençlik kollarını sadece potansiyel oy deposu olarak görürken.
Yine bu siyasi partiler gençlik teşkilatlarını sadece vatandaştan oy istemek ve oy devşirmek için sahaya sürerken.
Ellerine afiş, flama ve bayrak yükleyip yağmur, çamur ve kar dinlemeden onlara çıraklık muamelesi yaparken, CHP’nin Yozgat’ta dördüncü sırasına kendi içinden yetiştirdiği bir gencisin yerleştirmesi alkışlanacak harekettir.
Diğer partilerinde aynı yüreklilik ve samimiyetle bu tarzda gençler yetiştirip ihtiyaç varsa siyasette veya bürokraside veyahut neye yeteneği var ise orada önünü açacak hamlelerde bulunmasını arzu ediyoruz. Dünkü yazımda olduğu gibi, bugünkü yazımı da Atatürk’ün gençlere yaptığı bir hitabetle sonlandırıyorum :”Gençler! Cesaretimizi artıran ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık özelliğinin, vatan sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en kıymetli sembolü olacaksınız”
