Hatırlarım önceki yıllarda her gün bir yerde birileri toplu iftar programları düzenlerdi.
Bir aylık ramazan ayının her gününde bir toplu iftar yemeği verilirdi.
Devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar, siyasi partiler sıraya girerdi.
Sonraki yıllarda ise bu abartılı ve gösterişli toplu iftar yemekleri eleştiri almış, israf olduğunu dile getirenler olmuştu.
Yine yanlış hatırlamıyorsam Diyanet dahi bu tür zengin içerikli toplu iftar sofralarından kaçınılmasının daha doğru olduğunu ifade eden açıklamalarda bulunmuştu.
Akabinde ise önceki ramazanı hatırlıyorum bu tür toplu iftarların sayısında azalma meydana gelmişti.
***
Ancak bu yıl yeniden toplu iftar merasimleri artmaya başladı.
Hayır, ben toplu iftar yemeklerine karşı değilim.
Yapılmasın falanda demiyorum.
Elbette sivil toplum kuruluşları, dernek ya da siyasi partiler kendi mensupları ve camialarıyla güzel bir iftar sofrasında bir araya gelebilir.
Ancak sorum şu ki biz yine toplu iftar masalarında buluşurken yanımızda-yöremizde bulunan garibanı, muhtacı, düşkünü ve kimsesizi unuttuk mu acaba?
Her gün bir toplu iftar peşinde koştururken hemen yanı başımızdaki komşumuzun, yaşlımızın, fakirimizin ne durumda olduğundan ve iftarını nasıl açtığından haberdar mıyız?
***
Birde bu yıl ilginçtir medyada Çin zulmüne uğrayan Doğu Türkistanlı Müslümanlar ve Filistin’de Yahudi zulmü gören Müslüman haberlerine hiç denk gelmedik.
Bu ramazan ya Çinliler ve Yahudiler dine imana geldi, yada biz duyarsız ve sessiz kaldık.
Hangisi bende çözemedim.
Yine demem o ki acaba bu konuda da mı birileri bizi yönlendiriyor?
Canları istediği zaman algı oluşturarak tepki vermemize, canları istediği zaman mışıl mışıl uyumamızı ayarlıyorlar sanki.
Sözün özü bu meseleler hakikaten düşündürücü.
***
Son sözüm tatile giren çocuklaradır.
Havaların ısınmasıyla bazıları göletlere giderek serinlemeye çalışıyor.
Dün zabıtanın yaptığı denetimlerde bire bir şahit olduk.
Anneler babalar çocuklarına dikkat etmez ise can yakan olaylar yaşanabilir.
Zabıtalar her gün denetim yapsa da, gölette başlarına gelebilecek olay saniyelik bir hadisedir.
Özetle, çocuklar göletin altına yapılan olimpik havuza gitsinler.
Buraya gelen çocuklarda o havuzda ne kadar fazla yüzebiliyorsa o kadar yüzebilsin.
Hani bu havuz onlar için yapıldı biliyorsunuz.
Bari havuzu kullanabilsinler.
Anladınız siz.
Selametle.