Sorgun yıllardır stadyumunun tribün kısımlarının inşasını bekliyor.
Üçüncü lige yükselme heyecanıyla tribünleri dolduran Sorgunlulara o stat yetersiz gelmişti.
Geçtiğimiz yıl tribün inşası yapılan stadı Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan gelen uzman bir heyet incelemiş ve ışıklandırma, çimlendirme, çevre düzenlemesi ile istinat duvarı için ihaleye çıkılması gündeme gelmişti.
Çayıralan yıllarca spor salonu ve sentetik çim saha bekledi.
Şefaatli, Saraykent veya Çandır İlçesi.
Buralarda da bu tesislere duyulan özlemler vardı hep.
Ve biz gazeteciler olarak iki yıl ‘Çayıralan’a sentetik saha’, ‘Çayıralan’a spor salonu’ başlıklı haberler yaptık.
İlçelere inşa edilen spor tesislerinde gelinen aşamaları gündeme getirdik.
Tam bittiğine sevinmiştik ki…
***
Bugün gazetemizde yer alan ‘Yazık değil mi?’ başlıklı haberi okumuşsunuzdur.
İl Genel Meclisi’nin Gençlik ve Spor Komisyonu tarafından hazırlanan raporda Çayıralan’ın tamamlanan spor salonu resmen dökülüyor.
Daha içerisinde doğru düzgün bir müsabaka yapılmayan spor salonuna merdiven inşa edilmemiş, sıvalar, boyalar dökülmüş.
Geçici kabulü nasıl yapıldı?
Yapıldı ise bunlar görülmedi mi?
İlçelere bu tesislerin hangi zor şartlar ve çabalarla inşa edildiğini biliyoruz.
Her gün gençlerin göç verdiği bir vilayette bu tesislerin önemini de biliyoruz.
Biz biliyoruz da ilgili ve yetkilileri bilmiyor sanırım.
Bilse böyle olmaz.
İlgili ve yetkililer salonun bu halini önceki gün salonu gezen Vali Kemal Yurtnaç’a da gösterdiler mi acaba?
Bilgi verdiler mi?
Yoksa o gün salona makyaj mı yapıldı?
Özetle, resmi rapora göre salon resmen dökülüyor.
Ben raporun yalancısıyım.
Yetkililere duyurulur.
***
Önceki gün bir meslektaşımız gece yolculuğu esnasında aracıyla tavşan ezmiş.
İstemeyerek te olsa bir can almış.
Kendisi bunun üzüntüsü içerisinde kaç gündür.
Vicdanını nasıl rahatlatır onu düşünüyor şu an.
Aslında tavşanın ölüp ölmediğini de tam bilmiyor.
Üstünden geçtiğini ve aracın altında kaldığını düşünüyor.
Birileri uçak ve tanklardan kendi halkına kurşun yağdırırken, birileri küçük bir tavşanı öldürmüş olmanın endişesini taşıyor.
Birileri her gün bir vatan evladının canına kast ederken, birileri yerdeki karıncanın canını düşünüyor.
Ne mutlu özünden ve kalbinden gelmek şartıyla ‘yaratılanı yaratandan ötürü’ sevenlere.
Hayırlı cumalar.

*Kimlik kontrolü ve ziyaretçi kartıyla girilebilen Milli Eğitim Müdürlüğü’nü.
*Spor branşlarında ve tesisleşme noktasında her geçen gün geriye giden Yozgat’ı.
*Yağmur altında kahramanlık türküleri havalandıran Yozgat’ın iftiharı Sürmeli Topluluğu’nu.