Ramazan ayından bu yana devam eden bir proje.
Güzel yürekli insanların yüreklerini ortaya koyarak başlattığı bir proje.
Küçük bir kıvılcım ile başlayan ve bugün tüm halkın desteğini alarak büyümüş olan bir proje.
Yozgat’ta ihtiyaç sahibi miniklerin bayrama mutlu girmelerini sağlamak amacıyla start alan bir proje.
En önemlisi ortaya sadece bağış kutusu veya kumbaraların koyulduğu bir proje olmaması.
İlk önce yüreklerin ortaya koyulması.
Daha sonra ise böyle hayırlı bir işin içine kültürün ve sanatın dahil edilmesi.
Kültür ve sanatın olduğu yerden kötü bir şey çıkar mı?
Olumsuz bir tablo oluşur mu?
İnsanları kaçıran ve uzaklaştıran hadiseler söz konusu olur mu?
Tabi ki hayır…
Kültür ve sanat insanları birleştirir.
Yüreklerin bir atmasını sağlar.
İnsanlar birbirlerine daha güzel konuşur, daha samimi bakar, daha fazla sevgi ve saygıyla yaklaşır.
İşte Dokunuş Projesi’nde de bunları görmek mümkün.
***
Dokunuş Projesi’nin asıl kazandırdıklarına da değinmek istiyorum.
Bilindiği gibi son yıllarda toplumun cemaatlere ve vakıflara olan güveni sarsıldı.
Bundan dolayı insanlar cemaat ve vakıfların bu tür projelerine mesafeli davranmaya başladı.
Yine, toplumda son yıllarda bu tür iyilik hareketlerini ve toplumsal yardımlaşmayı sadece vakıf, cemaat ve dernekler yapar algısı oluşmuştu.
Yani sadece kendimize yakın bulduğumuz bir derneğe veya vakıfa bağış veya yardımda bulunup, tüm görevlerimizi yerine getirdiğimizi zannediyorduk.
İşte Dokunuş Projesi bu algıları da yerle bir etti.
Hiçbir kurum ve kuruluşa tabi olmadan, hiçbir cemaat dernek veya vakıfın logosu olmadan da birbirimize yardım ve destekte bulunabileceğimizi hatırladık.
Araya aracılar koymadan sıradan vatandaşlar ve hemşeriler olarak da yardımlaşabileceğimizi, dayanışma sağlayabileceğimiz ve kaynaşabileceğimizi görmüş olduk.
Zenginlerden alınan, fakirlere ulaştırılan şeffaf bir yardımlaşma sistemine tanıklık ettik.
Düşünün binlerce lira para toplanıyor.
Bu binlerce lira para iki güzel yürekli insanın ortak hesabına yatıyor.
Şehir insanının hepsinin güveni tam…
Her şey şeffaf ve ortada…
Kimse ‘bu paralar nereye gidiyor?’ sorusunu sorma ihtiyacı duymuyor…
Ne kadar çok özlemişiz bu türlü yardımlaşmayı…
Ne kadar çok ihtiyacımız varmış sadece insan ve hemşeri olarak bir araya gelmeye.
Ne kadar çok ihtiyacımız varmış toplumun farklı kesimleriyle ortak noktada buluşmaya.
Projenin koordinatörleri Oktay Yıldırım ve Ertuğrul Kapusuzoğlu başta olmak üzere, ekipte görev alan ve isimlerini sayamadığım tüm güzel yürekli insanlara ve Yozgatlılara teşekkür ederiz.
Selametle.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Yenilenen internet sitemizi ve sosyal ağlarımızı.
*Görsel içerikleri ve bloglarıyla yine bir adım önde olan internet sitemizi.