Türkiye Futbol Federasyonu’nun sayın yetkilileri, ister inanın ister inanmayın ama, şu anki Bölgesel Amatör Ligin yürürlükte olan statüsü bu ligde mücadele eden takımları daha şimdiden borç batağına sürükledi bile. Bir hevesle bu lige çıkan ve mücadele etmeye hak kazanan takımlar, şimdi kara kara bu borçları nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir süre içerisinde buna önlem alınmazsa, bu ligdeki takımları sizlerde kurtaramazsınız. Sayın yetkililer Allah rızası için bir düşünün!!! Bu ligde mücadele eden takımların herhangi bir geliri var mı? Bu takımlar ya bir sponsor bulacaklar, ya belediyelerden destek alacaklar, ya bir gece organize edip para toplayacaklar, ya da esnaftan para toplayacaklar. Anadolu’da bir ilin bir ilçesinde hiçbir karşılık beklemeden hangi işadamı sponsor olur. Peki bu kulüpler yararına bir gece tertip edilse, kaç işadamı veya kaç insan hatırı sayılır paralar vererek gelir? Bizim gibi ilçelerde yapılacak olan bir çok işte yöneticilerin isteğini kıramayarak yardımda bulunan esnaf, futbol takımı için ne kadar yardımda bulunur. Hele hele futbolu hiç sevmiyorsa. Geriye ne kalıyor, belediyeler. Türkiye de kaç belediye başkanı futbolu seviyordur? Diyelim ki %50 ve tüm bu futbol seven belediye başkanları kulüplere destek versinler. Bu oranla bu ligi devam ettirebilir misiniz?. Üstelik, bu belediyelerin de % 100 ünün destek vermesi de söz konusu değilken. Sayın yöneticiler, sizin hiç mi bu ligi inceleyen, şöyle derinden inceleyen elemanlarınız yok. Gelsinler bu ligde mücadele eden takımları yerinde bir incelesinler. O ilin, ilçenin halkından takımın ekonomisi ve diğer gelirleri, giderleri ile ilgili bilgiler alsınlar. Bu ligi hayata geçiren sizlersiniz. Yaşatmak ta sizlerin görevidir. Buralara kadar gelip inceleme yapamıyorsanız, hiç olmazsa o takımların bulunduğu yörelerdeki yerel basını takip edin. Köşe yazılarını okuyun. O zaman bu ligin statüsünde ne kadar eksiklik olduğunu göreceksiniz. Bu ligde mücadele eden bir çok futbolcudan kimisi paralarını aldıktan sonra daha ligin başında, bazıları forma giyemeyeceğini anladığında, bazıları ise kulüpten birileri ile ters düştüğünde ‘ben gidiyorum’ deyip gidebiliyor. Siz kulüp yöneticisi olarak ne yapabiliyorsunuz? Hiçbir şey!!! Durumu Federasyon yetkililerine iletiyorsunuz, aldığınız yanıt tam bir fiyasko. ‘’Bu ligin adı amatör, isteyen istediği zaman gider. Çünkü zevk için oynuyor. Bu aksaklığı biz de biliyoruz ve bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.’’ İyi ama kardeşim, ben bu adama 15-20 bin lira peşin para verilmiş. Futbolcu bu parayı almış ve daha bir maça bile çıkmadan, hatta lig başlamadan çekmiş gitmiş. Hatta bazıları yanlarına bir de menajer takarak geliyorlar. Bu adamlar da yöneticilerin adeta dişlerini söküyor ve peşinatı kuruşuna kadar aldıktan sonra mukaveleye imza attırıyor. Bu gariplerim de, futbolcunun elini kolunu sallayarak gitmesiyle birlikte zaten zar zor buldukları bu paraları nasıl geri alacaklarını kara kara düşünmeye başlıyorlar. Bu konuda Federasyon yetkilileri de bir şey yapamayacaklarını beyan ediyorlar. Var mı böyle bir şey!!! Peki bunun çaresini biz mi bulacağız? Ayıp be ayıp!!! Bir diğer önemli konu ise, Federasyonun çıkıp da ‘Federasyondan BAL’a büyük destek’ sloganıyla milleti kandırması. Evet, geçtiğimiz ilk iki yıla göre bu sene biraz daha yardımı artırdılar. Gittiğiniz deplasmanların kilometresine 1,5 lira, ve buna ilaveten bir de, bin lira konaklama ücreti veriyorlar. Bizim Futbol Federasyonu yetkilileri sanıyorum otel paralarının geceliğini 25-30 liradan hesaplıyor. Deplasmana giden bir takımın en az 18 futbolcusu vardır. Buna ilaveten 3 te hocası. Etti mi 21. Bir malzemeci, bir masör, etti 23. En az iki yönetici, etti 25. Otobüs şoförü ve muavini etti 27. Bu gün kahvaltı ve bir yemek dahil en düşük otel fiyatı 70 lira. Çarp 70 lirayla. Bin 890 lira. Sen verdin bin lira, otele verilecek para bin 890 lira. Bu mu destek. Sezon başında 10 bin lira para verdiğinizi söylüyorsunuz. Bunun da bu ligde mücadele eden takımlardan lisans parası olarak misli misline tahsil ediyorsunuz. Sorgun Belediyespor’a bu yıl lig başında yaptığınız yardım sadece 10 bin lira. Buna karşılık lisans parası olarak aldığınız ücret 41 bin lira. Siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Sizin büyük desteğiniz bu mu? Ya sarı ve kırmızı kart ücretleri. Bu uygulama da yine BAL Ligi takımlarının belini büküyor. Her maçta 4. sarı karttan sonra 75 lira ceza uygulaması uygulanıyor. Yani bir takım 4 sarı kart gördüyse cezadan kurtuluyor. 5. yi gördüyse her sarı kart başına 75 lira, toplamda 375 lira Federasyona ceza yatırıyor. Eğer buna bir de kırmızı kart eklenirse onun için de ayrıca 100 lira ödeniyor. Bu ligde maç yöneten hakemler de sanki Federasyon ile ortak çalışıyorlar. Hemen her maçta her iki takıma da en az 5 er sarı kart gösteriyorlar. İnsanın aklına hakemler de kendi ücretlerini böyle mi çıkarıyorlar diye geliyor? Türkiye Futbol Federasyonumuzun çok sayın yetkilileri, güzel bir uygulama başlattınız. Gelin bu eksiklikleri giderin ve gerçekten izleyenlere zevk veren bu ligi, daha zevkli hale getirin.