Bölgesel Amatör Lig 6. Grupta mücadele eden Sorgun Belediyespor her ne kadar devre arası Antalya’da yapılan kampı iyi değerlendirmiş olsa da, futbolcuların maçlardaki istikrarsızlığını anlamak mümkün olmuyor.
Şimdi, ligin ikinci yarısı başlayalı 4 hafta oldu, bu dört haftada Sorgun Belediyespor üç maç oynadı. Bu maçlardan bir tanesi ligimizin zirvesinde bulunan Zara Belediyespor maçıydı.İkinci yarının ilk haftasında oynanan ve  Sorgun Belediyespor’un 4-0 üstünlüğü ile sonuçlanan Zara Belediyespor maçı sonrasında yazmış olduğum yazıda, takımın maçtan önce birkaç antrenmanını  izlemeye gittiğimi ve o antrenmanlarda takımdaki değişikliği gördüğümü yazmıştım.
Futbolcuların daha bir iştahlı, kendilerinden daha emin ve de kondisyon olarak ilk yarıdan daha iyi durumda olduklarını belirtmiştim. 
Zara maçından sonrasında izlediğim bir antrenmanda ise oyuncularımızın bir anda havaya girdiğini, Aksaray Sanayi ve Gençlikspor’u küçüksedikleri izlenimine kapıldım. Ancak, deneyimli hocamız Feridun Dündar’ın buna izin vermeyeceği düşüncesiyle Aksaray Sanayi ve Gençlikspor’u maçını alacaklarını tahmin ediyordum.
Deplasmanda oynanan o maçı ben izlemedim. Ancak arkadaşlarımdan aldığım bilgilere ve Hoca’nın söylediğine göre, aynen söylediğim gibi olmuş. ‘Biz Zara’ya 4 attık. Aksaray’ı nasıl olsa yeneriz’ hesabıyla saha çıkmışlar. Sonuç. Böyle düşünürseniz, elin oğlu sizi bir yumrukta yere indirir, ikinciyi vurmaya da gerek kalmaz. Bir daha kendinize gelemezsiniz. Bakın ne oldu? Çantada keklik olarak gördüğünüz 3 puan uçtu gitti.
Takımımızın yöneticilerinden Fatih Çilibiş maç öncesi “Ağabey, benim en çok korktuğum maç, Aksaray maçı. Bu maçı alalım, önümüz açıktır” demişti. Düşüncelerinde yanılmamış.
Şimdi gelelim bu haftaki maça. 
İlk yarının dördüncü haftasında karşılaştığımız, ilk yarısında en az 10 tane pozisyon bulduğumuz, fakat bunların hiç birini gole çeviremeden, ardından da 3 tane yiyerek 3-0 kaybettiğimiz Kayseri Hacılar Erciyes ile bu kez sahamızda karşılaştık.
Maçın başından sonuna kadar takımımızın üstünlüğü altında geçen maçın ilk yarısında inanın konuk ekibin ne bir atağını, ne bir şutunu izlemedik. Bu karşılık bizim takımın en az 5 tane çok net pozisyonu vardı ve bunların hiç birini değerlendiremedik. 
İlk yarıda Eşref’in kullandığı ve kalecinin bakakaldığı serbest vuruşta top direkten dönmese, biz bu maçın ilk yarısını en az 3-0 önde kapatırdık. 
Bu kaçan fırsattan sonra, konuk ekibin kalecisi Samet, birkaç güzel kurtarış yapınca, kendine olan güveni arttı. Bizim ataklara tek başına karşı koymaya çalıştı. Bunda da maçın son dakikalarına kadar başarılı oldu.
Maçın ikinci yarısında ise, ileri uçta oynayan oyuncularımız biraz becerikli olsa, Hacılar Erciyes’e hayatının farkını atabilirdik. Olmayınca olmuyor, top istemezse üç direğin arasından geçmiyor.
Bir diğer temsilcimiz Yozgatspor’un, deplasmanda aldığı Kırşehir yenilgisi ise bizleri bir hayli üzdü. Bizler takımımızın çıkışa geçeceğini ve tüm maçları final havasında oynayarak kazanacağını düşünüyorduk. Biz son dakikada attık yendik, Yozgat son dakikada yedi, yenildi.
Bu maçlar geride kaldı. Şimdi önümüzde deplasmanda oynayacağımız Altındağ Belediyespor ve Yozgatspor’un evinde oynayacağı Sincan Belediyespor maçları var. Bizler bu maçlara üçer puan parolası ile çıkacağız. Altındağ ve Sincan’da aynı parolayla çıkacak. Onlar kaybederse şampiyonluk ümitleri bir hayli azalacak, hatta Sincan düşme korkusu yaşayacak. Biz kaybedersek, düşme korkusunu iliklerimize kadar hissedeceğiz, Yozgat kaybederse şampiyonlukta havlu atacak. Öyleyse ne yapıp edip bu maçları kazanmamız gerekli. 
Şansınız bol, vurduğunu gol olsun.