Bölgesel Amatör Lig 6. Grupta mücadele eden temsilcimiz Sorgun Belediyespor, nihayet 3 puanla tanışabildi.
Stadının yapımı nedeniyle bu yıl maçlarını Yozgat Bozok Stadı’nda oynamak zorunda kalan, ancak yaşanan bazı olumsuzluklar nedeni ile bir türlü istediği sonuçları alamayan Sorgun Belediyespor, önce teknik kadroyu, ardından da maçlarını oynadığı stadı değiştirmek zorunda kaldı.
Sarıkaya İlçe Stadı’nda eski Hocası Feridun Dündar ile üçüncü maçına çıkan sarı siyahlı ekip, nihayet rakibi MKE Kırıkkalespor’u 2-1 yenerek üç puanla tanıştı.
Sorgun Belediyespor anlaşılmayan bir nedenle maça çok tutuk başladı. Karşılaşmanın ilk 30-35 dakikası boyunca rakibini kendi sahasında karşılayan takımımız, rakip kaleye bir tek atak bile geliştiremedi. Bu bir taktik miydi? Yoksa rakibimiz üzerimize geldiği için böyle oynamak zorunda mı kaldık, bunu anlayamadık. Ancak şunu belirtmek isterim ki, MKE Kırıkkalespor da öyle çok etkili bir atak geliştiremedi.
Ligde ve kupada daha önce oynadığı maçlarda ilk yarı rakiplerine göre çok daha iyi oynayan, ancak ikinci yarılarda tamamen oyundan düşerek ya yenilen, ya da galibiyeti koruyamayan Sorgun Belediyespor’da bu kez öyle olmadı.
İlk yarının son 10 dakikası ve ikinci yarının büyük bir bölümünde rakibine üstünlüğünü kabul ettiren taraf sarı siyahlı takım idi.
Maçın son 15 dakikasında yakaladığı yüzde yüz gollük atakları değerlendirebilse, MKE Kırıkkalespor maçtan hiç beklemediği bir hezimetle ayrılabilirdi.
İsterseniz şimdi takımımızı şöyle bir değerlendirelim. 
Feridun Hoca’nın takımın başına gelmesiyle bir çok şeyin değiştiği, taşların yerine oturduğu açık seçik belli oluyor. Hele de maçın ikinci yarısında zaman zaman oynanan futbol, bana geçen seneki takımı hatırlattı. Şayet Feridun Hoca bu takıma gerekli kondisyonu yüklerse, inanın geçen yıl zevk alarak izlediğimiz futbolu bu yıl da izleyebiliriz. 
Maçın son dakikalarında gerek Burak, gerekse Necmi ile yakaladığımız pozisyonlar gol olmadıysa, bu onların çok yorulmasından ve yeterli kondisyona sahip olamamalarından kaynaklandı. Necmi süratli bir oyuncu. Üstelik güçlü de. Biraz kondisyonunu artırırsa rakip takımların başına çok işler açabilir. Burak, bize geçen seneki Emre’yi hatırlatıyor. Ondan da çok şey bekliyoruz. Feridun Hoca, Emrullah’ı forvet arkası oynatarak çok isabetli bir karar verdi. Emrullah, haftalar ilerledikçe orada çok daha yararlı işler yapacaktır. Eşref, futbolu biliyor. Nerede ve ne yapacağına çabuk karar veriyor. Dünkü, serbest vuruşu kendisi de kullanabilirdi. Ancak egoist davranmadı ve Ayhan’a bıraktı. O da fileleri havalandırmasını bildi. Ayhan da son haftalardaki düşüş durdu. Bu maçta da bazı hatalar yaptı ama, geçen haftaya oranla daha iyiydi. Eray defansta bir emniyet supabı. Bu maçın da en iyilerinden biriydi. Selim’in geçen seneki formuna biran önce kavuşması ve lakabı olan Beton Selim lakabına layık olduğunu göstermesini bekliyoruz. Kalecimiz Ali daha çok çalışmalı. Kendine güvenmeli ve bu güveni bize de vermeli. Serdar yavaş yavaş toparlanıyor. Ama ben bu yavaş yavaş toparlanmayı kabul etmiyorum. Serdar bu toparlanmayı hızlandırmalı, hem de hemen. Orta sahamız istenilen formda değil. Orhan iyi bir futbolcu, oynadıkça daha da iyi olacak. Yasin geçen seneki Yasin değil. O da formsuz. Uche, vuruş tekniği çok iyi bir forvet. Ceza sahası civarlarında top alırsa çok gol atar. Üstelik bu gollerin bir çoğu da jeneriklik goller olur. Zaten bizim takımın en güçlü yanı forvet hattı. Burak, Uche, Emrullah, Eşref bu oyuncuların hepsi de golcü oyuncular. Birbirine ısındıkça daha iyi olacaklardır. Tabii Feridun Hoca, bunları başka mevkilerde de düşünüp değerlendirebilir. 
Takımda Feridun Hoca ağırlığını hissettirmeye başlamış. Bu çok iyi. Geçen seneki disiplin yeniden tahsis edilmiş gibi. Disiplin kazanmak demek. Kazanmak para, prim demektir. Kazandıkça kendinize olan güveniniz artar, daha fazla kazanmak istersiniz. Şimdi geçen sene bu takımda oynayan oyuncularımız oturup bir hesap yapsınlar. Geçen yıl kaç lira prim kazanmışlar.
Disiplin, aynı zamanda sarı ve kırmızı kartların da azalmasına da neden oldu. Geçen yıllarda her maçta 6-7 tane sarı kart görüyor, 500-600 lira bu kartlar karşılığında federasyona ceza ödemek zorunda kalıyorduk. Bu sene baktığımızda bu kartlarda azalma gözüküyor. Bu da takımımızdaki başka bir olumlu gelişme.
Son sözüm de taraftarlara. Taraftarlarımız tribün önderleri sayesinde gerçekten bazı şeyleri aştılar. Artık gerçek bir taraftar gibi takımlarını destekliyor, rakip takımı baskı altına alabiliyorlar. Bu durumda Genç Sorgunlular Taraftarlar Derneği’nin büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Tabii burada Başkan Seyit Küçükkaradoğan’ın katkıları da yabana atılamaz. Yıllar geçtikçe daha da iyi olacaktır. Şimdilik iyi ve güzel günlere yelken açmış gibi görünüyoruz. 
Allah rüzgarımızı daim etsin.