Türkiye ile İsrail arasında çıkan anlaşmazlığı çözen ''Polat Alemdar'' ve ekibi, devlet yönetiminin bir tülü sonuçlandıramadığı Suriye ile ilgili anlaşmazlığa el attı. Allah'ın izni ile ''Kurtar Vadisi'' ekibi, İsrail'i nasıl dize getirdiyse, Suriye'yi de mutlak dize getirecektir. Komşularımızla olan ilişkilerimizde yaşanılan sorunları ''Dizilerle'' çözüme kavuşturmada oldukça ''Mahir'' bir konuma geldiğimize göre, artık sırtımız yere gelmez. O halde son dönemlerde bizim için sorun olduğunu düşündüğümüz diğer komşularımızla didişmeye başlayabiliriz. Eğer ciddi sorunlar çıkarsa o zaman onu da ''Polat Alemdar'' ve ekibine havale eder, çözdürürüz. Devletin kontrolündeki eğitim kurumları tarihimizi, coğrafyamızı, fizik ve kimyamızı öğretirdi. Okuldan mezun olanlar, eğitimleri döneminde öğrendiklerinden ilgi alanına giren konuyu takip ederek, o konuda bilgisini artırırdı. Şimdilerde teknoloji devreye girdi. ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisi ile Türk insanına tarihi öğretilmeye kalkışıldı, alkışlandı. Daha fazla kitlenin diziyi izlemesi için tartışmalar çıkartıldı, herkes pürdökkat oldu. Bakıldı ki; dizi ilk dönem popilizmini kaybediyor, yeniden tartışma konusu yapıldı, ''Reklamın iyisi kötüsü olmaz, reklam reklamdır'' anlayışı ön plana çıktı. Adı üstünde ''Dizi'', adı üzerinde ''Film'', adı üzerinde ''Roman, hikaye'' olduğuna göre, bunların hepsi gerçekten yola çıkılıp, hayalle kurgulanan, zenginleştirilip, sunulan çalışmalardır. Bu tip çalışmalar ''Böyle bir şey yok!'' dememizi sağlar. Hal böyle iken hayali ''Gerçek'', gerçeği ''Hayal'' olarak kabul edip, yaşam biçimi yapmakla kalmayıp, hükümet politikası haline getirebilen bir başka ülke var mıdır? bilmiyorum... Yozgat'ta özellikle emekli ve boş zamanını değerlendirmek isteyenlerin uğrak yeridir, Cumhuriyet Alanı. Resmi törenler dışında farklı etkinliklere da evsahipliği yapan Cumhuriyet Alanı'nda halen devam etmekte olan iki ayrı etkinlikten birisinde ''Gazze'' de mağdur olanlar için ''Yardım'' toplanırken, diğer tarafta Kızalay Kan Merkezi tarafından ''Kan bağışı'' alınıyor. Öğle saatlerinde Alan'dan geçip, gazetemizin Hal Girişi'ndeki bürosuna doğru ilerlerken tanıdığım bir kişi kolumdan tutup, durdurdu. Dedi ki; ''Şu hale bak!, Birisi paramızı, diğeri kanımızı istiyor, bizi düşünen kalmadı!'' Biran durakladım, beklemediğim bir benzetme ile karşılaşmanın şaşkınlığını yaşarken, devam etti; ''Sanki cebimizde para, damarımız da kan kalmış da herkes ona talip, emekliye verdikleri zammı yardım olarak istiyorlar'' diyerek, yanımdan uzaklaştı. İlk bakışta garip bir durum. Ancak, ''Benzetme, eşleştirme'' harika, çok güzel, anlamlı. Kan Bağışı ve yardım kampanyaları ile emeklinin maaşına yapılan veya yapılacak zammın yetersizliği ve gülünçlüğü ile birlikte halkın ne duruma geldiğini bundan başka bir sözle anlatmak mümkün mü?... Bizi yönetenlerin gündemi ''Diziler'', emeklinin gündemi ise yapılması düşünülen zamların kendilerini nasıl etkileyeceği. Varın aradaki farkı da siz bulun... ______________________________ Köprüler Atılmış! Yimpaş Yozgatspor'da bir şeyler bir süredir iyi gitmiyor. Sanki birileri, sihirli, gizli bir el düğmeye başmışcasına ortalık aniden toz-duman oldu, göz gözü göremez hale geldi. Pazar günü Bozok Stadında oynanan Yimpaş Yozgatspor-Altınordu arasında oynanan maç bardağı taşıran son damla oldu. Burada haklı veya haksızı ayırt etmek niyetinde değilim, zira her iki taraf da ne kadar haklı ise, bir o kadar da haksız. Futbolcular açısından bakıldığında, gelinen noktada kimseye söyleyecek bir sözleri yok. Lig'de bugüne kadar oynadığı tüm maçları kaybeden bir takımdan 4 gol yiyip, ilk puanını almasına vesile olan futbolcuların oturup, çok iyi düşünmesi gerekir, ''Biz nerede yanlış yaptık?'' sorusuna yanıt bulmak durumundadır. Bunu yaptıktan sonra da sahaya çıkıp ortaya koydukları mücadele ve aldıkları sonuçla gereken yanıtı gerekli yerlere vermeleri gerekirken, bunun yerine daha farklı bir diyalog yaşadılar. Diğer taraftan, tüm bu gelişmelere paralel olarak taraftarın tepkisinin amacını çoktan aştığını düşünüyorum. Hele hele takım daha sahaya çıkmadan takım aleyhinde bir tezahüratta bulunulması kabul edilir bir durum değildir. Futbolcularla, bir grup taraftarın ''Köprüleri atmaları'', ''İpleri koparmaları'' sağlanmış, anlaşılan. Şuanda gelinen ve gidilen yol iyiye, güzele gitmediği bir gerçek. Geçen sezondan itibaren birileri birşeylerin peşinde, amacına ulaşabilmek için de her yolu mübah görüyor, görüyorlar. Geçen sezon takımın play-offa katılmasını engellemek için futbolcuların isyan etmelerini sağlayanlar, bu sezon da aynı senaryo ile takımın başarısız olabilmesi adına gereken gayret ve çabayı gösteriyorlar. Yimpaş Yozgatspor yönetiminin insiyatif alması gerekiyor. Radikal kararlar alması ve bunları uygulamayı koyup, gelecek baskılardan, yönlendirmelerden de çekinmeksizin kararlarının arkasında durmalı takımı, kulübü sağlıklı bir hale getirecektir. Hesap yapanların hesaplarını bozmanın başka yolu var mıdır? bilemiyorum. Bildiğim gidişatın iyi olmadığı yönündedir.