Yaz yaşıyorduk hep birlikte, kışı bekliyorduk. Niyet ömrü tamamlamak…
Onun içindir ki yaz bitecek kış gelecek, kış bitecek yaz gelecek.
Gelen Mevla’dandır. Hoş geldi safa geldi. Hayırla gelsin, bereket getirsin.
Yağmurlu bir Yozgat vardı dün. Güne uyanıp perdeyi aralayan sis gördü, pus gördü.
Yağmurluklarla çıktık dışarıya dün.
Rutin olmayan bir hadiseyle karşılaşan insan, farklı duygulara kapılabilir. Düşüneceği tutar mesela.
Onun için şairler ve duygu adamları için yağmur gibi çoğumuza sıradan gelen hadiseler önem arz eder. Duygu dünyasını değiştirir, ıslanan bedeniyle düşünen bir beyin işlemeye başlar. Büyük şair Yavuz Bülent Bakiler böyle anlatır yağmuru:
“Bir yağmur yağıyor inceden ince 
İçimizdeki binbir düşünce 
Harmanlar misali savruluyordu 
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi 
Tiril tiril titriyordun 
Gitsek gitsek diyordun.”
Yağmur toprağımıza, ağacımıza, insanımıza hayat verdiği kadar duygu iklimimizi de zenginleştiren mübarek bir nimettir. Onun içindir ki bizim imanlı-inançlı ve yerli duygu adamlarımız yağmura ayrı kıymet verir. Mübarekliğini ve rahmetini en güzel şekilde ifadeye durur. Büyük fikir adamlarımızdan, Cumhuriyet tarihimizin en büyük şairlerinden, müstesna insan rahmetli Abdurrahim Karakoç’ta vefatından önce kaleme aldığı bir şiirinde, yine halk diliyle konuşmuş, halkın yağmurdan anladığını ve yağmurdan beklentisini kağıda dökmüştür. Rahmetli Abdurrahim Karakoç:
“Bir yağmur bekliyorum, kuruyanı ıslatsın 
Bir yağmur bekliyorum, tohumlara can katsın 
Bir yağmur bekliyorum, silsin kirlerimizi 
Bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın.” 
Diyerek, düştüğümüz darlıklara, umutsuzluklara ve çaresizliklere atıfta bulunmuş, Arif Nihat Asya’nın “Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor!” dediği gibi darda kalanların imdat, naçar kalanların bir umut, kuruyan, eriyenlerin bir kıvılcım beklediğini işaret etmiştir. Duygu milletiyiz vesselam. Duygusal konuşur, duyguyla hareket ederiz. Duygusallığı kaldırmayan işlerdeki başarısızlığımızda duygularımızı pranga vuramamamız yatar hep. Yağmur ile ilgili birde edebiyatçılarımızı konuştursak bakalım onlar bizlere neler anlatır.
Yağmurlardan hepimizin bir beklentisi var.
Kimimiz kıraç toprağımıza, kimimiz toprak altında yatan buğday başağımıza yağmur bekliyoruz. Bugün çamlığın başı tütünlü iken ve tenimizi yağmur tanecikleri sular iken ne seçim olsun, ne siyaset…
Büyük şair Karakoç’un da dediği gibi bugün yağan yağmurlar kirlerimizi silsin, bizi arındırsın.
İçinde fesat biriktiren, kalbi dara düşen varsa fırsatını değerlendirsin, yusun arıtsın.
Cuma’ya hazır etsin yüreğini, bedenini ve kendini. Anlasın sevildiğini, bilsin değer verildiğini…
Islanan yüzü ile aynaya baksın, kendini bir kez daha tanısın.
Yağmurlarla sevgiler yollasın uzak diyarlara, rabbim herkese beklediği yağmurları versin.