YOZGAT’ın şirin ve güzide ilçelerinden bir tanesi de Aydıncık’tır.
Aydıncık ilçesi de il merkezine uzak olan ilçelerimizden bir tanesidir.
Aydıncık ilçesiyle ilgili, dünden bugüne kısa bir yolculuğa çıkalım istedim.
Bilindiği gibi Aydıncık ilçesi de aslında yeni kurulan ilçelerimizden bir tanesidir.
Uzun yıllar nahiye olan bu yerleşim yerine Eskiköy demişler.
Nahiye olduğunda ise ismi Mamure olmuş ve uzun yıllar bu isimlerle kalmış.
Yine 1958 yılında isim değişikliği olmuş ve Aydıncık ismi verilmiş.
Aydıncık ilçesi, Kadışehri gibi 1991 yılında Çekerek ilçesinden ayrılarak ilçe oldu ve kaymakam atandı.
Gelinen süreçte Aydıncık bazı alanlarda gelişim ve ilerleme kaydederken, bazı alanlarda ise tam bir gerileme dönemi içerisine girdi.
Gelişim ve ilerleme eğitim, sağlık ve kamu hizmetlerinde yaşandı.
Yani ilçeye modern eğitim binaları inşa edildi, sağlıkta standartlar yükseldi, kamu binaları yenilenerek vatandaşın daha modern ve daha üst noktalarda kamu hizmeti almasının önü açıldı.
Lakin buna karşın ilçe özellikle tarımda ve turizmde tam tersi bir ivmeyle hareket etti ve geriye gitti.
Sahip olduğu tarım ve turizm potansiyeli maalesef hızla eridi.
SOĞANIN BAŞKENTİYDİ
Bilindiği gibi Aydıncık ilçemiz Türkiye’de soğanın başkentlerinden birisiydi.
Kendine özgü boyutu, tadı ve aromasıyla Aydıncık soğanı başlı başına bir markaydı.
Ne yazık ki marka olduğu dönemlerde, soğan marka değil adeta fakir gıdasıydı.
Kim derdi ki günün birinde soğan adeta ülkenin milli meselesi ve gündemi olacaktı?
Hatırlayınız; Kazankaya’da Soğan Festivali düzenlenir, tertiplenen yarışmada en büyük soğanlar yarıştırılırdı.
Soğan yeme yarışmasıyla yöre çiftçisi soğanının tanıtımını ve reklamını kendisi yapardı.
Aydıncık’ta gelinen nokta itibariyle soğan üretimi git gide düştü.
Kazankaya Beldesi köy yapıldı ve bu ilçede yapılan o görkemli ve manalı festival son buldu.
Bugün Aydıncık Bağrıbütün kavunuyla gündeme geliyor.
Lakin o kavunu da yöredeki az sayıda insan dışında tüketen ve temin edebilen kimse yok.
RAFTİNGİN MERKEZİ OLABİLİRDİ
Aydıncık ilçemiz sahip olduğu Kazankaya Kanyonu gibi tabiat harikası bölgeyle rafting merkezi olabilirdi.
Kanyonun ortasından akan, yaklaşık 200 kilometrelik bir alana hayat veren Çekerek Irmağında önceki yıllarda rafting sporu icra edilmişti.
Yozgat’ta düzenlenen Sürmeli Festivali’nin bir etabı da Kazankaya Kanyonu’nda yapılan rafting sporu ve gösterileriydi.
Raftingciler ilçeye gelerek bu coşkun ırmakta kürek çekmekteydiler.
Biz ilçede bu sporun icrasını kalıcı hale getirmek, Türkiye’de burayı rafting üssü yapmak yerine, ırmağa set çektik.
Bölgede uygulanan HES projeleriyle hem tabi denge bozuldu, hem su kontrol altında tutularak rafting yapabilme olanağı ortadan kalktı.
Günümüzde Kazankaya Kanyonu yazılı ve görsel basında, kaynaklarda, literatürde Ortaköy Kanyonu ismiyle anılıyor.
Zaten kanyonu ziyaret etmek isteyenler de artık rotalarını Çorum’un Ortaköy istikametine çeviriyorlar.
Ortaköy tarafından başlayan yürüyüş yolları, iskeleler, köprüler kanyonun Yozgat il sınırında kesintiye uğruyor.
Hal böyle olunca turist grupları da geri dönüş yaparak, ziyaretlerini tamamlıyorlar.
Ayrıca Aydıncık halen Çekerek Barajından istifade edemiyor ve Mamure Ovası suyla buluşacağı günleri bekliyor.
Haydi selametle…


.