Süleyman Sökmen hemşerimiz “Son Nokta” başlığı ile bize bir yazı göndermiş. Bu notları hiç yorum katmadan sunmak istiyorum. Konu Yozgat Sürmelisi… Sayın Süleyman Sökmen’de bu konuda araştırmaları olan bir hemşerimiz. Sökmen şöyle diyor:

“Çok uzun ve detaya mevzu olan konuya kendimce son bir hatırlatma yaparak noktayı koymak istiyorum. Sürmeli türkülerinin vatanı Yozgat’tır. Yöremizde üçten fazla sürmeli çeşidi ve yüzlerce beyitinin olduğunu büyütün Yozgatlı benden daha iyi bilir.

Her nedense bu kadar çeşit sürmeli türküsünden yalnız zodik tarzına kaynak olan ermeni kıza takanlar oldu. Bu tarz sürmeli zaten Yozgat havalisinden başka yerlerde ne okunur, ne çalınır, ne bilinir.

Bu tavır bir Ermeni kızın, yiğit isimli Yozgatlı bir delikanlıya gönül vermesi bu eseri dillendirmiştir. Aynı ırk veya ayrı dinden birilerinin birilerine yakın veya sevdalı gönül bağı olmaza mı şu anda olduğu gibi, saray kültürleri de bile örnekleri mevcuttur. Bu konuda ve şiir bölümlerinde belirtildiği gibi fanatik köşeye çekilmeden sofiyane gönül tutkunluğunu belirmişlerdir.

Artık dünya milletleri kültürlerine adeta DN testi yapıyor ve kültürlerde doğduğu yerde büyüyor. Hatta diyorlar ki “kültürlerin milleti olmaz” öyle kültürlerde var ki bunu dünya ortak kültürü ne eder eder bir gün kendini gösterir. Çok uzun konuşulacak bu bölümün canlı bilgilendiğim kaynak kişiler bende mevuttur. Yarım asra yakın araştırma tamamlayanlara takdirlerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Sayın Sökmenin bir de notu var  “Hiçbir halk türküsünde sözlü ve yazılı olarak kendisini ve bu denli ispatlayan kaynak eser olmamıştır.(Ve bu görüşlerine sayın Ertuğrul Kapusuzoğlu’nun 2000 Yozgat albümü kitabından almış olduğu şu dörtlükleri kaynak olarak gösteriyor. Bu dörtlükleri de o göndermiş!)

Takmış helkeleri gider koyuna
Kurban olam senin suna boyuna
Seni yar etmedi Ermeni baban
Lanet olsun sülalene, soyuna

Kanak kıyısında ekin harmanı
Kalmadı kolumun gücü dermanı
İmanından, sülalenden şüphem var
Anası  keşiş de babası Ermeni

Evlerinin önü söğütlük düzü
Başına bağlamış gülü nergizi
Aslını sorarsan Ermeni kızı
Derdi beni deleyledi neyleyim!

Sana derim sana Ermeni kızı
Yarama bastılar balınan tuzu
Seni bana vermiyor duydun mu?
Ölenece bu dert beni bitirir

Bu ateşten çıkan çıngı değil mi?
Beni deli eden yangı değil mi?
Sana derim sana Ermeni kızı
Ayrılık ölümün dengi değil mi?

Almış heybesini tutmuş dengini
Tüyler diken olmuş atmış rengini
Bu seferde zalim banan vermezse
Keseceğim Ermeninin yolunu!

Sürmelimsin, baharımsın, yazımsın
Yüreğimden hiç çıkmayan sızımsın
Ben bir Türk’üm, sen Ermeni kızısın
Kalk sevdiğim bu illerden gidelim!

Gavur kızı beni derde düşürdü
Deli etti dağdan dağa aşırdı
Odsuz ateşlerde yaktı pişirdi
Gurbet ellerine saldı dert beni

Evinizin önü gölgeli kaya
Cemalin benzettim şu doğan aya
Boşuna bekleme talihsiz yârim
Gavur baban hiç  imana gelmiyor

Yarim yatmış gurbet elin düzüne
O yaralı mendili çekmiş gözüne
Haber saldım o gavurun kızına
Ağlatmış yârini salmış sılaya

Sıkı bağla potininin bağını
Dolanda gel şu Yozgat’ın dağını
Sana diyom sana gavurun kızı
Sen erittin yüreğimin yağını

Haydi dolanda gel yolun olayım
Açılmış bahçende gülün olayım
İmana gel gavurun kızı imana
İşmar et de ben yanına geleyim!

Yarim kalk gidelim bizi görmezler
Ay karanlık bizi burda bilmezler
Baban kafir seni bana vermezler
Sallan yârim sallan sonu ayrılık
                      S.Sökmen/Ankara

25 Aralık 2005