<div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">MHP Milletvekili aday adayı Prof. Dr. Mustafa İlbaş, yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirdi. </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">Son üç aylık dönemde Türk Lirası yüzde 12 değer kaybettiğini anımsatan İlbaş; </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">“Türk Lirası; ABD Doları karşısında Rus Rublesinden sonra en fazla değer kaybeden ikinci para birimi olmuştur. Türk Lirasında yaşanan bu değer kaybında, sadece FED’in uyguladığı politikaların etkisini aramak ise yanlış olur. </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">Türkiye’nin uzun yıllardır karşılaştığı yüksek cari açık, yapısal sorun haline gelen yüksek orandaki tasarruf-yatırım açığı ve son zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası üzerindeki Cumhurbaşkanının müdahalesi ile oluşan gerilimin de bu sonuçta etkili olduğu bilinmektedir.</span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">Türk Lirasındaki değer kaybının yanında son ekonomik verilerde Türk Ekonomisinin zor günler yaşadığını, alarm verdiğini göstermektedir” dedi. </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">2015 yılı ilk verilerine göre ihracatın hızla düştüğünü kaydeden İlbaş, düşüşle ilgili şu detayları verdi: </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">“Bu çerçevede TÜİK tarafından 27 Şubat 2015 tarihinde açıklanan 2015 yılı Ocak ayı ihracatı, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0,6 azalmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2 Mart 2015 tarihinde açıklanan 2015 yılı Şubat ayı ihracatı yüzde 4,4 azalmıştır. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından kamuoyuna açıklanan 2015 yılı Ocak ayı ihracatının yüzde 9,8, Şubat ayı ihracatının yüzde 13 düştüğü görülmektedir. </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">TİM tarafından açıklanan 2015 yılı Şubat ayı ihracat verilerinde, bir önceki yılın aynı ayına oranla; Sanayinin bütün sektörlerinin ihracatında düşüş yaşanmaktadır. Emek yoğun sektörlerden olan tekstil ve hammaddeleri ihracatı yüzde 14,7, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yüzde 14,6 düşmektedir. Çelik ihracatı yüzde 20,6 azalmaktadır. Bu durumun işsizliği daha da artırıcı etkisinin olacağı açıktır. Önemli sanayi ve ihracat şehirlerimizden İstanbul’dan yapılan ihracat yüzde 12,9, İzmir’den yapılan ihracat yüzde 13,2, Bursa’da yapılan ihracat yüzde 9,7 düşmektedir. Dış ticaretimiz içinde ağırlığı olan Avrupa Birliğine (AB)yapılan ihracat yüzde 11,2 düşmüştür. En büyük ihracat pazarımız Almanya’ya yapılan ihracat yüzde 11,8 düşmüştür. Rusya’ya yapılan ihracatımızdaki düşüş yüzde 39’dur.”</span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı gittikçe düştüğünü ve reel kesimin ekonomiye olan güveninin azaldığını kaydeden İlbaş, şunları kaydetti: </span></span></div> <div><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">“Sonuç olarak, döviz kurundaki yüksek artışın yanısıra 2015 yılının ilk aylarına ilişkin olarak açıklanan ekonomik veriler, Türk ekonomisinde 2011 yılı sonlarına doğru başlayan ve 2012 yılında ve sonrasında belirginleşerek devam eden ekonomik durgunluğun 2015 yılında daha da ağırlaşacağını açıkça göstermektedir. Ali Babacan ve Erdem Başçı’nın Erdoğan’a vermek zorunda kaldıkları ekonomiye giriş derslerine rağmen döviz kurundaki artışın kalıcı hale gelmesi üretimde girdi maliyetlerini ve bilhassa özel kesim dış borç yükünü olumsuz etkileyebilecektir. İhracatta görülen yüksek düşüşler, ekonomiye yönelik güven eksikliği ve sanayide kapasite kullanım oranlarındaki düşüş, önümüzdeki dönemde ekonominin genelinde ve sanayi üretiminde de düşüşlerin yaşanacağına işaret etmektedir. Türkiye’nin üreten ekonomiye geçmesi ve büyük bir sanayi hamlesi yapması gerekmektedir. Hizmet ve inşaat sektörleri önemli olmakla beraber yalnızca AVM yatırımları ile Türkiye’nin büyümesi mümkün değildir. Bugün uygulanan ekonomik model ülkemizde sanayisizleşme riski taşımakta üretimi değil başta arazi rantı olmak üzere rant ekonomisini teşvik etmektedir. Türkiye’nin inovatif(yenilikçi) sanayi ile büyümesi şarttır. Yatırımların önündeki en büyük engellerden arazi rantı önlenmeli ve bir sanayi bölgesi seferberliği başlatılmalıdır. Bu alanda Yozgat pilot bölgelerden birisi seçilmelidir. AKP’nin Başbakansız ve çok Başçı! Ekonomi yönetimi krize yol açmıştır. Türk ekonomisi ve sanayi zor günler yaşamaktadır. AKP’den kurtuluş sağlıklı bir ekonomi yönetimine kavuşmanın ilk şartı haline gelmiş, 11. Olağan Kurultayını ‘’Bizimle Yürü Türkiye’’ sloganıyla gerçekleştirecek olan Sayın Devlet Bahçeli Liderliğinde Milliyetçi Hareket Partisi ise Türk ekonomisi ve sanayinin tek umudu olmuştur. ‘’Bizimle Yürü Yozgat Bizimle Yürü Türkiye’’</span></span></div> <br>