Bir bilge adam çölde öğrencileriyle otururken demişki;
    "Gece ile gündüzü nasıl ay...ırt edersiniz?
    Tam olarak ne zaman karanlık başlar,ne zaman ortalık aydınlanır?".........
    Öğrencilerden biri;
    "Uzaktaki sürüye bakarım, "demiş, "koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir."
    Başka bir öğrenci söz almış ve
    "Hocam"demiş,"İncir ağacını,zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır."
Bilge adam uzun süre susmuş.
Öğrenciler meraklanmışlar ve,
"Siz ne düşünüyorsunuz hocam?"diye sormuşlar.
    Bilge şöyle demiş;
    "Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel miçirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan ona arkadaş diyebildiğimde ve yine yürürken önüme çıkan erkeği,zengin mi yoksulmu diye bakmadan, aldırmadan, kardeşim sayabildiğimde anlarımki sabah olmuştur,
    AYDINLIK işte o zaman başlamıştır..."
HERŞEY SENİN ELİNDE
    Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılarmış anlatamam.
    Etrafındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş.
    Bir gün anneleri onları dağdaki bilge adama götürmeye karar vermiş.
    Kızlar, bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar.
    Bilge adam bütün soruları doğru cevaplamış: kızlar çok sevinmişler ve annelerinden eğitimleri için bir süreliğine izin isteyerek bilge adamın yanında kalmışlar.
    Sordukları soruların hepsinin cevabı doğruymuş. Bir süre çok mutlu olmuşlar: ama sonra sıkılmaya başlamışlar, "Bilgenin bilemeyeceğ bir soru bulmamız lazım" diye düşünmüşler.
    Kızlardan biri bir gün" Buldum! " diye sevinmiş."
    İki elimin arasında bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım "
    Avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü? " " Ölü" derse kelebeği bırakacağım. canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse cevabı bilemeyecek.
    Kızlardan birisi kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış.
(Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın).
Ve sormuş: "Avucumun içinde bir kelebek var: canlı mı, ölü mü?
    Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve
cevaplamış:
"HER ŞEY SENİN ELİNDEDİR.. SENİN ELİNDE....
DOĞRU SÖZE NE DENİR..?
    Bir gün Sultan İbrahim Edhem sarayında oturmuş, görevlileri de huzurunda saf kur...muşlardı. Derken elinde keşkül ve asâsıyla bir derviş çıkageldi. Saraya girmek istiyordu.
    Görevliler sordular:
    -İhtiyar, nereye gidiyorsun?
    -Bu hana gitmek istiyorum.
    - Burası han değil, Belh sultanının sarayı.
    ...- Hayır, handır.
    Sultan konuşmaları duyunca dervişi yanına çağırdı.
    - Ey derviş! Burası benim sarayım. Neden han diyorsun buraya?
    - Ey İbrahim! İzin verirsen sana birkaç soru soracağım. Bu saray ilk önce kimindi?
- Dedemin.
    - Deden ölünce kime kaldı?
    - Babama.
    - Baban ölünce kime kaldı?
    -Bana.
    - Sen ölünce kime kalacak?
    - Oğluma.
    - Ey İbrahim! Birinin girip birinin çıktığı yer han değil de nedir?