Yozgat'ın sadece 4-5 kilometre kuzeybatısında, Cehrilik adı verilen bir gezinti yerinde, Gelin Kayaları bulunur. Bu doğal oluşum, öndeki kaya şekli ile ilk bakışta boynu bükük, eğilmiş bir kadını andırırken, arkadaki kayalar ise bir düğün alayını anımsatır. İşte Gelin Kayasının hikâyesi:
YOZGAT'IN TARİHSEL GİZEMİ: GELİN KAYALARI
Hikaye şöyle başlar: Yıllar önce, Yozgat'ın yakın köylerinden bir kız, Yozgat'a gelin olmuş bir şekilde gelmekteymiş. Ancak kızın kaderi, bir derebeyinin ilgisini çekmiş ve derebeyi kıza gönlünü kaptırmış. Yolda, derebeyi ve adamları pusu kurmuşlar ve gelin alayını beklemeye başlamışlar.
Gelin alayı tam önlerinden geçerken, zorbalar aniden ortaya çıkmışlar ve gelin alayına saldırmışlar. Kanlı bir dövüş başlamış. Gelin, bu korkunç durumu göz önünde bulundurarak ellerini semaya kaldırmış ve şu şekilde dua etmiş:
"Ulu Allah'ım, beni bu haydudun eline düşürme. Benim yüzümden daha fazla kan dökülmesin. Ya uçup kuş olayım! Ya da düşüp taş olayım!"
Bu dokunaklı anın ardından, orada bulunan herkes adeta taş kesilmiş gibi olmuş. İşte bu noktaya "Gelin Kayaları" adı verilmiş.
Gelin Kayaları, Yozgat'ın tarihi zenginliklerinden sadece biri. Şehrin derinliklerinde saklı olan bu hikâye, ziyaretçilere sadece doğal güzellikler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişe duyulan saygının bir yansıması olarak da görülüyor. (Melike Aslı Arslan)
