Bugün gerçekleştirilen AYT sınavında, Tevfik Fikret'in "Sis" şiiri ile ilgili sorular, öğrenciler arasında büyük merak uyandırdı.

Sınav sonrası birçok öğrenci, "Sis" şiirinin yazarını ve hangi kitapta yer aldığını araştırmaya başladı. Peki, "Sis" şiiri kime aittir ve hangi kitapta yer alır?

Şiir Tevfik Fikret (4)

"SİS" ŞİİRİ KİMİN?

Fikirleri ve şiirleri ile Cumhuriyet devrine de ışık tutan Tevfik Fikret, "Sis" isimli şiirinde dönemin yönetimini ve sıkıntılarını eleştirmektedir. İstanbul'u bir kişi gibi düşünerek onunla konuşan Fikret, böylece dönemin genel bir manzarasını çizer.

"SİS" ŞİİRİ HANGİ KİTAPTA YER ALIYOR?

"Sis" şiiri, Tevfik Fikret'in "Rübab-ı Şikeste" isimli kitabında yer almaktadır. Bu kitap, Ahmet Muhip Dranas tarafından günümüz Türkçesine uyarlanmıştır. Kitap, Fikret'in diğer önemli eserlerini de içermekte ve okuyuculara o dönemin ruhunu yansıtan bir pencere açmaktadır.

Şiir Tevfik Fikret (3)

YAHYA KEMAL'İN "SİSTE SÖYLENİŞ" ŞİİRİ

Tevfik Fikret'in "Sis" şiirine bir karşılık olarak yazılan Yahya Kemal'in "Siste Söyleniş" şiiri de İstanbul'u betimlemektedir. Bu şiirler, İstanbul'un farklı dönemlerdeki tasvirlerini sunarak edebi bir diyalog oluşturur.

Şiir Tevfik Fikret (2)

"SİS" ŞİİRİ (TAM METİN)

Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,

beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan

ağırlığının altında her şey silinmiş gibi,

bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;

tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar

onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!

Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;

Abdullah Emre Güner kimdir? Abdullah Emre Güner kimdir?

lâyık bu örtünüş sana, ey zulümler sâhası!

Ey zulümler sâhası... Evet, ey parlak alan,

ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!

Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,

Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kraliçesi!

Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden

sefahate susamış bağrında yaşatan.

Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde

sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.

Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,

ey bin kocadan artakalan dul kız;

güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,

sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.

Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün

iki lâcivert gözünle ne kadar cana yakın görünüyorsun!

Cana yakın, hem de en kirli kadınlar gibi;

içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.

Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,

lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!

Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,

İçerinde temiz bir zerre asla bulamazsın.

Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;

Yalnız işte bu... Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.

Milyonla barındırdığın insan kılıklarından

Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

Tevfik Fikret'in bu güçlü ve derin anlamlar içeren "Sis" şiiri, öğrencilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu önemli eser, Türk edebiyatının unutulmazları arasında yerini koruyor.

Kaynak: Haber Merkezi