Babası iş bulma amacıyla Beyrut'a gelmiş ve Nasrallah da burada, Burc Hamud bölgesinde doğmuştur. Lübnan’da 1975 yılında patlak veren iç savaş döneminde, 15 yaşındayken ailesiyle birlikte memleketleri olan Sur’a dönerek Şii Emel Hareketi'ne katıldı.
Nasrallah, dini eğitimini Irak ve İran’daki Şii merkezlerinde aldı ve ardından Lübnan’a geri dönerek Emel Hareketi’nin kurucusu Abbas Musevi'nin okulunda eğitim gördü. 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesinin ardından, Hizbullah’a katılarak örgütte hızla yükseldi. 1992'de Abbas Musevi'nin İsrail tarafından öldürülmesinin ardından Hizbullah’ın genel sekreteri seçildi.
2000 yılında, İsrail’in 22 yıllık Lübnan işgalinin sona erdirilmesindeki rolü ve 2006’daki Lübnan Savaşı'nda İsrail’e karşı gösterdiği direniş, Nasrallah’a büyük prestij kazandırdı. Bu olaylar, onu Arap dünyasında direnişin sembolü haline getirdi. Özellikle 2006 savaşında Hizbullah’ın başarısı, Nasrallah’ı bölgedeki halklar nezdinde bir lider olarak güçlendirdi. Aynı zamanda, Lübnanlı ve Arap esirler ile İsrail tarafından tutulan direnişçilerin cesetlerinin takası gibi konularda da önemli bir rol oynadı.
Ancak, 2011'de Suriye’de başlayan iç savaşta Beşşar Esed rejimini desteklemesi, Nasrallah’ın Arap ve İslam dünyasındaki popülaritesine büyük darbe vurdu. Hizbullah, Esed rejimiyle birlikte birçok kasaba ve şehirde isyancılara karşı savaşmış ve bu süreçte milyonlarca Suriyelinin yerinden edilmesine neden olan operasyonlara katılmıştır. Bu, Nasrallah'a ve Hizbullah’a yönelik sert eleştirileri de beraberinde getirdi.
2023 yılı Ekim ayında, Filistinli Hamas’ın İsrail’e yönelik kapsamlı saldırısı sonrasında Nasrallah tekrar gündeme geldi. Filistin direnişine destek amacıyla, Lübnan’ın güneyinde İsrail’e karşı bir cephe açıldığını duyurdu. Nasrallah, Gazze'deki savaş sona erene kadar bu cephenin sakinleşmeyeceğini ifade ederek, Filistin’e destek verdiklerini belirtti, ancak topyekûn bir savaşa girmek istemediklerini de ima etti.
Hasan Nasrallah, özellikle Lübnan’daki Şii topluluklar arasında güçlü bir liderlik figürü olarak görülmeye devam ederken, Suriye’deki savaş ve İran’la olan bağlantıları nedeniyle geniş çapta eleştirilere de maruz kalmaktadır.