<span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Tahoma;">Ankara Sanayi Odası Başkanı Özdebir, krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki en kalıcı etkisinin işsizlik olduğunu vurguladı. <br /> Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2011 yılında, dünyada olumsuz gelişmelerin olabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, AB'deki borç krizinin derinleşmesi halinde ihracatın olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Özdebir, 2010 başında, toparlanmanın yavaş olacağını, sermaye girişlerinin sınırlı olacağını tahmin ettiklerini belirterek, bunun aksine 2010 yılının Türkiye ekonomisi için krizden hızlı bir şekilde çıktığı bir yıl olduğunu kaydetti. Özdebir, krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki en kalıcı etkisinin işsizlik olduğunu vurguladı.<br /> ASO Başkanı Özdebir, 2010 yılını değerlendirdi ve 2011 yılı beklentilerini açıkladı. Özdebir, 2010 başında, toparlanmanın yavaş olacağını, sermaye girişlerinin sınırlı olacağını tahmin ettiklerini belirterek, bunun aksine 2010 yılının Türkiye ekonomisi için krizden hızlı bir şekilde çıktığı bir yıl olduğunu kaydetti. Küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki en kalıcı etkisinin işsizlik olduğunu vurgulayan Özdebir, bu durumun dünyada da böyle olduğunu ifade etti. Özdebir, önümüzdeki dönemde hem istihdamı hem de istihdamın kalitesini yükseltmenin en önemli sorunlardan biri olacağını vurguladı. Özdebir, birçok ülkede, dış pazarlarda faaliyet gösteren firmaların düşük faizli kredilerle desteklendiğini, yeni pazarlara açılan firmalarına çeşitli sigortalar sağlandığını belirterek, "Bunu biz de yapmalıyız. Örneğin Afrika, başta müteahhitlik olmak üzere Türk firmalarına büyük imkanlar sunmaktadır. Büyüyen Afrika pazarında payımızı artırmak için öncelikle mühendislik ve müşavirlik firmalarıyla projeler üretmeli ve bu projelerin gerçekleştirilmesi için firmalarımıza düşük faizli uzun vadeli krediler sağlamalıyız" dedi. <div style="text-align: center;"><strong>DÜNYADA OLUMSUZ GELİŞMELERİN YAŞANABİLECEĞİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ</strong></div> 2011 yılında, dünyada olumsuz gelişmelerin olabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini aktaran Özdebir, özellikle, AB'deki borç krizinin derinleşmesi ihracatımızı olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Özdebir, ekonominin gösterdiği güçlü performans nedeniyle 2011 yılında Türkiye'nin kredi notu "yatırım yapılabilir" derecesine yükseltileceğini ifade ederek, bu durumda Türkiye'de yabancı fon girişlerinde bir artış yaşanacağını ifade etti. 2011 yılında ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için bazı tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Özdebir, yeniden yapılandırma süresinin 60 aya çıkarılmasının yerinde olacağını kaydetti. Özdebir, şöyle devam etti:<br /> "Karşılıklar Kararnamesinin süresi Mart ayında doluyor. Bu kararname sayesinde Bankalar, ödemelerinde sorun yaşayan kredileri yüzdürebilmekteydiler. Karşılıklar Kararnamesinin süresi uzatılmazsa bankalar bu kredileri yüzdüremeyecekler ve sorunlu kredilerin sayısında bir patlama yaşanacaktır. <br /> Bu nedenle zaman geçirilmeden Karşılıklar Kararnamesinin süresi uzatılmalıdır. Aksi takdirde borçları yeniden yapılandırmanın etkisi çok sınırlı kalacaktır. Bankalara olan borçların da yeniden yapılandırılması için gerekli çalışmalara zaman geçirilmeden başlanmasını ve bankalarımızın da bu konuda çaba göstermelerini diliyoruz. Halk Bankası'nın yerli yatırım malı alımlarını desteklemek için bir çalışma içinde olduğunu duyuyoruz. <br /> Duyumlarımıza göre Halk Bankası, yerli yatırım malı alımlarını kredilendirecek, alınan mal teminat olarak kabul edilecek ve kredi vadeleri uzun tutulacak. Diğer bankaların da cari işlemler açığının azaltılmasına katkı sağlayacak bu tür uygulamalara geçmesini diliyoruz."<br /> </span></span>