Son yıllarda ortaya konulan veriler bakıp, kağıt üzerinde, ''Gelir ve refah düzeyimizin arttığını, istihdam oranımızın yükseldiğini, ürünlerimizin artık para ettiğini, değerinin üzerinde satıldığını!'' görebiliriz, her ne kadar gerçeği yansıtmasa da...
Rakamlarla oynayarak ortaya çıkartılmaya tablo, bölgede yeralan birbiri ile hiç bir alanda mukayese edilemeyecek illeri birlikte değerlendirip, ortalamalarına alarak, gelir düzeyi yüksek olan illerin gelirlerini kağıt üzerinde alıp, gelir düzeyi düşük olanların üzerine ekleyerek ''Gelir seviyesiyle birlikte sosyal gelişmişliğini de  yükselttik!'' denilmesi, sadece insanların kendilerini kandırmasından öte bir anlam ifade etmediğini hepimiz çok iyi bilerek, inanmış gibi yapıyoruz.
Yozgat'ın sosyal ve ekonomik yönden çok geri kaldığını, bu nedenle de Kayseri ile aynı kefeye konularak tartılmasının yanlış olduğunu görüp, ifade eden Başbakanın bu tespitine rağmen, Yozgat'ın geliştiğini söyleyenlerin de aslında bu söylediklerine içten içe güldüklerini tahmin ederek, gülümsemeye çalışıyorum, ağlanacak halimize...
Yeditepe Üniversitesi tarafından aralarında Yozgat'ın da bulunduğu bir çok ilde gerçekleştirdiği araştırmanın sonucu da Yozgat'ın her alanda çok gerilerde kaldığını ortaya koymaktadır.  Yozgat'ta kötü beslenme sonucunda gelecek nesillerin boylarının kısa ve obez olduklarını ortaya koyan araştırma sonucu, farklı alanlardan da irdelenmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Türkiye'nin önemli tarım bölgesi olarak nitelendirildiğimiz bir ilde, okuma-yazma bilenlerin oranı ile birlikte eğitim seviyesi en az lise ve dengi okul olanların oranının da yüksek olduğunu söylediğimiz de, eğer beslenme konusu sorun teşkil ediyorsa, o zaman bir değil bin defa düşünülmesi gerektiğini düşünenlerden birisi olarak, isyankarlığımı anlamayanların veya anlamak istemeyenlerin ''Nankörlük yaptığımı!'' söyleyeceklere peşinen gülerek, karşılık veriyorum.
Aslında Yozgat ciddi anlamda araştırılması, incelenmesi gereken bir il. Bugüne kadar Yozgat ile ilgili yapılan araştırma sonuçları gerçekten çok ilginç, ilginç olduğu kadar düşündüren sonuçların çıkmasına neden olmuştur. Hatırlanacağı üzere, önceki yıllarda yapılan bir araştırmada ''Türkiye'nin en kısa ömürlü insanlarının yaşadığı illerden birisinin de Yozgat olduğu'' ortaya çıkmıştı. Başka bir araştırmada Kene tutması sonucunda ölüm olaylarının yaşandığı bölgelerde ''Bizim kene, bir şey olmaz'' anlayışının yaygın olması nedeniyle, insanların kene tutması sonrasında çözümü sağlık kuruluşlarına gidip çözmek yerine kendi yöntemleriyle önce gerekli müdahaleyi yaptıkları ortaya çıkmış, diğer taraftan ise ''Utanma'' duygusunun kene tutması sonucunda ölümleri getirdiğine dikkat çekilmişti.
Her konuda ilginçliklerin çıktığı bir ilin araştırma konusu yapılması gerekir. Daha birçok ilginçliklerin ortaya çıkabileceğine inanıyorum.