Doktor Nazım Bey, Fenerbahçe'nin tarihindeki en az bilinen ancak önemli figürlerden biridir. Fenerbahçe'nin 1916-1917 yılları arasındaki başkanlık döneminde, özellikle "Atatürk’e suikast düzenleyen Fenerbahçe Başkanı" iddialarıyla gündeme gelmesi, onun hakkında daha fazla bilgi edinme gerekliliğini artırmıştır.
FENERBAHÇE'YE GİRİŞİ VE BİLGİ EKSİKLİĞİ
Doktor Nazım Bey’in adı, Fenerbahçe'nin resmi kayıtlarında Rüştü Dağlaroğlu tarafından yazılan kurucular listesinde yer almaktadır. Ancak mesleğiyle ilgili herhangi bir bilgi verilmemiştir. Fenerbahçe tarihine dair yapılan araştırmalarda, Nazım Bey’in kulüpteki günleri hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak oldukça zordur. Bu nedenle, ikincil kaynaklar incelenmeye başlanmıştır.
ARAŞTIRMALAR VE BULUNAN BELGELER
1988 yılında Profesör Ahmet Eyicil’in yazdığı doktora tezinde, 1971’de Fenerbahçe Kulübü'ne yazdığı bir mektuptan bahsedilmektedir. Bu mektup, Doktor Nazım Bey’in 1916 yılında kulüp başkanlığı yaptığını doğrulamaktadır. Ancak, maç kayıtları ve diğer belgeler, başkanlık süresi ile ilgili belirsizlikler barındırmaktadır.
KİŞİSEL HAYATI VE SİYASİ FAALİYETLERİ
Nazım Bey, 1872 yılında Selânik'te doğdu ve tıp eğitimi aldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucu üyeleri arasında yer alarak, siyasi faaliyetlerine aktif olarak katıldı. Abdülhamid yönetimine karşı muhalefet eden yazılar yazdı ve çeşitli askeri ve siyasi görevler üstlendi.
İDAM CEZASI VE SON DÖNEM
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İstanbul'dan ayrılan Nazım Bey, daha sonra Anadolu'daki Milli Mücadele sürecinde yer aldı. Ancak, Cumhuriyet'in ilanından sonra yaşanan siyasi gerginlikler sonucu, 1926 yılında Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Son sözleri ise "Bu mesele ile katiyen alakam yoktur. Kusurum yoktur." olmuştur.
ÖNEMLİ BİR FİGÜR
Doktor Nazım Bey’in Fenerbahçe tarihi ve Türk siyasi tarihi açısından önemi, az bilinen yönlerinin gün yüzüne çıkarılmasıyla daha iyi anlaşılacaktır. Fenerbahçe Anı Defteri'nde yaptığı bir imza ile onun kulüpteki varlığına dair önemli bir kanıt elde edilmiştir. Bu gelişmeler, Fenerbahçe’nin tarihini aydınlatmak için yapılan araştırmalara yeni bir boyut kazandırmaktadır.
