Garipoğlu’nun gerçekten ölüp ölmediğine ilişkin iddialar, Karabulut ailesi tarafından yargıya taşındı ve mezarın açılması talep edildi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan incelemeler sonucunda, olayın seyrini değiştirecek önemli bulgular gün yüzüne çıktı.

Garipoğlu'nun intiharı sonrası kamuoyunda sürekli dile getirilen şüpheler ve ölümüne dair söylentiler, Karabulut ailesinin 2024 yılında avukatları aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmasına neden oldu. Aile, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılarak ölümünün netleşmesini talep etti. Başsavcılığın onayıyla birlikte 3 Ekim 2024 tarihinde Garipoğlu’nun mezarı açıldı ve fethi kabir işlemleri başladı. Bu işlem sırasında mezardan çıkan naylon poşet, ilk andan itibaren kamuoyunun dikkatini çekti ve olay, yeni soruları beraberinde getirdi.

Yozgat’ta polis adaylarına sosyal eğitim Yozgat’ta polis adaylarına sosyal eğitim

Münevver Karabulut

Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasının ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi uzmanları tarafından kemik, diş ve diğer biyolojik materyaller üzerinde titiz bir inceleme başlatıldı. Garipoğlu’nun DNA profili, ailesiyle karşılaştırılarak ölümünün doğruluğu yeniden değerlendirilmek üzere çalışmalar yürütüldü. Nihayetinde, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan açıklamada, mezardan çıkarılan kemiklerin Garipoğlu’na ait olduğu ve ölümünün kesinleştiği ifade edildi.

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı resmi açıklamada, "Cezaevinde intihar ettiği belirtilerek defnedilen Cem Garipoğlu'nun, ölmediği ve mezardaki kişinin farklı biri olduğuna yönelik iddialar üzerine Karabulut ailesinin talebi doğrultusunda fethi kabir işlemi gerçekleştirilmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda, mezardan çıkarılan kemiklerin Cem Garipoğlu’na ait olduğu tespit edilmiştir," ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Haber Merkezi