Bu dönem, Ahameniş İmparatorluğu'nun Pers ve Medya bölgelerinde egemen olduğu bir zaman dilimidir ve Tomris Hatun, bu güçlü imparatorluğa karşı verdiği mücadelesiyle tanınmaktadır.

Tomris Hatun, barışçıl bir hükümdar olarak tanınmasına rağmen, savaş ve savunma konularında son derece titizdi. Pers İmparatoru Büyük Kiros'un Massaget topraklarına düzenlediği akınlar, Tomris'in barışçıl tutumunu fırsat bilerek bölgede sürekli saldırılara yol açtı. Ancak Massagetler, her seferinde geri çekilip savaşa uygun bir an ve mevzi aradılar. Persler, sürekli olarak yıkılmış tarlalarla karşılaşarak hiçbir sonuç elde edemediler. Büyük Kiros, sürekli başarısızlık karşısında İran'a geri dönmek zorunda kaldı.

Tomris Hatun (2)

Bir süre sonra, Kiros, Tomris Hatun’a kendisine tabi olması ve onunla evlenmeyi kabul etmesi halinde Massagetlere karşı savaşmayacağını vaat etti. Tomris Hatun, bu teklifin bir tuzak olduğunu anlayarak reddetti. Bu ret, Kiros’u öfkelendirdi ve büyük bir ordu toplayarak tekrar Massaget topraklarına saldırdı. Bu sefer, ordusuyla birlikte savaş köpekleri de getirdi.

Tomris Hatun, kaçmanın artık bir fayda sağlamayacağını anlayarak uygun bir savaş alanı seçti ve Kiros'un ordusunu beklemeye başladı. İki ordu arasındaki mesafe birkaç kilometreyi buldu. Güneş battığında savaş başlamadı, ancak Kiros, iki ordu arasına bir çadır kurarak Massagetlerin dikkatini çekmeyi başardı. Çadırda güzel kızlar, yiyecekler ve şarap bulunuyordu. Tomris'in oğlu Spargapises ve beraberindeki birlikler bu çadıra baskın düzenledi. İçerideki birkaç Pers askerini öldürüp eğlenceye daldılar. Ancak, Pers kuvvetleri kısa sürede çadırı basarak içerdeki Massagetleri öldürdü, Tomris'in oğlunu da aralarına kattı. Oğlunun ölümüne derinden üzülen Tomris Hatun, intikam yemini ederek şunları söyledi: "Kana susamış Kiros! Sen oğlumu mertlikle değil, o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!"

Yozgat'ta kış hazırlıkları yaparken bu noktaya dikkat! Yozgat'ta kış hazırlıkları yaparken bu noktaya dikkat!

Tomris Hatun (1)

M.Ö. 529'da Seyhun Nehri yakınlarında yapılan savaşta, Tomris Hatun ve Massagetler, Pers İmparatoru Kiros'un ordusuyla karşı karşıya geldiler. Kiros, savaş düzenini belirlerken süvarileri kanatlara, mızraklı piyadelerini ön saflara ve okçuları ise arkaya yerleştirdi. Merkezi, efsanevi "Ölümsüzler" olarak bilinen kişisel muhafızları oluşturuyordu. Heredot'un "Yunan toprakları dışındaki en kanlı savaş" olarak tanımladığı bu savaşta, Massagetler üstünlük sağladı. Kanca temrenli okları, güçlü yayları, eyer ve üzengiyle donanmış atları sayesinde, savaş köpekleri ve diğer zorluklara rağmen Persleri bozguna uğrattılar. İmparator Kiros, birçok askerini kaybetti ve bir kısmı savaş alanından kaçtı. Sadece Ölümsüzler ile kalan Kiros, Massagetler tarafından kuşatıldı ve son bir hamleyle çemberi yarıp kaçmaya çalıştı. Ancak, bu çaba başarılı olamayarak, atından düşürüldü ve öldürüldü.

Tomris Hatun, savaşın sonunda oğlunun ölümüne verdiği sözü yerine getirerek, Kiros’un kafasını kan dolu bir fıçıya attı ve "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla doyuruyorum!" diyerek intikamını aldı.

Savaşın sonunda, hem Massagetler hem de Persler büyük kayıplar yaşadı. Ancak, Tomris Hatun'un zaferi, Massaget ülkesini bir süre daha Pers tehdidinden kurtardı ve tarihteki yerini sağlamlaştırdı.

Muhabir: Ebubekir Üstüntaş