Profesyonellik sözlüğümüzde  ‘Kazanç sağlamak amacıyla bir işi düzenli olarak yapan kişi’ diye belirtilmiştir. Bunun içinde kar amacı güden, ya da başarılı olmayı isteyen firmalar, kulüpler  yönetimlerini profesyonelce düşünüp, profesyonelce yönetebilen kişilere emanet ederler.
Kimi yönetici, Profesyonelce düşünür ama, profesyonelce davranmayı beceremez. Bu bir deneyim konusudur. Bir çok yönetici, çok yetenekli olduğu halde deneyimi olmaması yüzünden çok ama çok büyük hatalar yaparak çalıştığı kurumları zarara sokar.
Amatörlüğün sözlük anlamı ise ‘’Bir işi para karşılığı için değil zevk için yapan kişi’’ şeklinde açıklanıyor.
Ben bu satırlarda profesyonelliğe ve amatörlüğe futbol penceresinden bakarak bazı saptamalar yapmaya çalışacağım.
Sözlükte ‘Kazanç sağlamak amacıyla bir işi düzenli olarak yapan kişi’ anlamına gelen profesyonelliğin en çok adının geçtiği alan ise futbol olarak biliniyor.
Günümüzde milyonları peşinden koşturan bir spor dalı olan futbol. Hem amatörce, hem de profesyonel olarak oynanıyor.
Süper Lig, PTT 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ülkemizde futbolun profesyonel olarak oynandığı ligler. Amatör olarak oynandığı liglerin başında ise  Sorgun Belediyespor’un da mücadele ettiği ve sadece adı Amatör olan Bölgesel Amatör Lig’de Lig geliyor. Hiç de adında olduğu gibi amatör olmayan Bölgesel Amatör ligde mücadele eden takımların bir çoğu bir üst lig olan 3. Lig’e çıkmak için milyonlarca lira harcayabiliyorlar. Yine bu ligde oynayan futbolcular bazen transfer bedeli olarak 50 bin 100 bin liralar isteyebiliyorlar. Öyleyse bu lige nasıl amatör lig diyebiliriz ki? Bölgesel Amatör Lig’de zevk için oynayan bir tane futbolcu gösterebilir misiniz? Bu takımlar bir üst lige çıkmak için bu kadar fazla harcamayı niçin yapıyorlar. 3. Lig’ de harcanan bu paraları kazanmaları mümkün mü? Mümkün olmasa hiç bu kadar para harcamazlardı.  Bu rakamlar da bize gösteriyor ki, 3. Ligde oynayan takımların bir yıllık kazancı milyonları buluyor.  Türkiye Futbol Federasyonu çok profesyonelce bir düşünce ile Türkiye’yi, Türkiye kupasıyla kucaklamak istedi. Buna göre plan program yaparak uygulamaya koydu. Bu bağlamda, geçtiğimiz hafta ortasında Türkiye Kupası birinci kademe maçları oynandı. Bu turu geçen takımlar 90 biner lira, yani eski parayla 90’ar milyar lira para alacaklarmış.  Yimpaş Yozgatspor, ne profesyonel liglerde, ne de BAL’ da takımı olmadığı için, Kırşehir’in birinci amatör küme takımlarından Kırşehir İl Özel İdarespor ile karşılaştı. İlk turu 3-0 gibi net bir skorla geçti. Yimpaş Yozgatspor şimdi 90 bin lira alacak. Şayet bu maçı biz oynasaydık ve galip gelseydik, bu para bizim kasamıza girecekti. Biz de transfer sezonunun bitmediği bu ligde daha iyi futbolcular alma şansı yakalayacaktık.
İsterseniz bir de madalyonun öteki yüzüne bakalım. Oldu ya, Kırşehir İl Özel İdarespor eğer Yimpaş Yozgatspor’u tek maç elemeli bu seride eleseydi, 90 bin liranın sahibi olacaktı. Birinci Amatör Kümede mücadele eden bir takım için bu para çok büyük bir para. Bu kurallara göre, bir ilde Bölgesel Amatör Lig veya profesyonel liglerde oynayan takım yoksa, o ilin birinci Amatör Kümesi’nde şampiyon olan takımı Türkiye Kupası’nda mücadele etme hakkı kazanıyor. Peki bizim gibi biri profesyonel ligde ve Bölgesel Amatör Lig’de takımı olan illerin takımlarında kural nasıl işliyor. Böyle illerde bir üst ligde oynayan takım Türkiye Kupası elemelerine katılıyor  ve tur atlarsa o parayı alıyor. İşte burada Türkiye Futbol Federasyonu’nun amatörce bir kararı yatıyor.  Şayet Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu organizasyonu yapan yetkilileri biraz daha profesyonelce düşünselerdi şöyle bir uygulama getirebilirlerdi.
Bir ilde Türkiye genelinde mücadele veren hangi takımlar var, Türkiye Kupası için önce bu takımları karşı karşıya getir. Burada biraz para ödülü koy. Hak eden Türkiye Kupası’nın birinci kademesinde mücadele etsin. Eğer bu şartlarda takım yoksa o ilin birinci amatör kümesinin ilk iki takımını karşı karşıya getir. Daha fazla takım varsa da, ona göre bir program hazırla, en alttan başlayarak bu işi organize et. Böylece kendi ilinde başarılı olan takıma da biraz para kazanma şansı tanımış olursun. Böylece amatör futbolun gelişmesine de katkıda bulunursun.
Gelelim bizim ligin başlama tarihi ve fikstür çekimine:
Bölgesel Amatör Lig’in takımlarının mücadele edeceği grupları Ağustos’un 17 sinde, bundan tam 12 gün sonra 29 Ağustos’ta Bölgesel Amatör Lig’in başlama tarihlerini belirledi. Niye 12 gün beklediler bilmiyoruz. Federasyon yetkilileri şu işlerin hepsini temmuz ayı sonuna kadar halletseler daha iyi olmaz mı? Ağustos ayında takımlar transferlerini yapsa, hazırlık maçlarının tarihlerini belirlese, Türkiye Kupası maçları bu çerçevede organize edilse ne olur?. Yani futbolu sadece belirli günlere hapsetmenin anlamı var mı? Tabii ki herkes tatil yapacak, herkes dinlenecek ama, böyle 3-4 ay değil. Bakın şimdi bizim grupta maçlar bu hafta sonu başlıyor. Sezon açılışı için kulüp yöneticileri günlerdir araştırdılar, bir takım bulamadılar. Gerçi burada kulüp yönetiminin de biraz pasifliği var ama, bundan da daha önemlisi takımların hepsi dolu. Ya ligleri başlıyor, ya da başka birtakımla maçları var. Şayet Türkiye Kupası’nda Yimpaş Yozgatspor ile biz karşılaşsaydık, hem çok iyi bir hazırlık maçı olacaktı, hem de sezon açılışını güçlü bir takımla oynamış olacaktık. Tüm bunları artık geride bırakıyoruz. Önümüzdeki hafta sonu maçlar başlıyor ve evimizde Bolu Geredespor’u ağırlayacağız. 30 Eylül Pazar günü saat 14.30 da başlayacak maçta, tüm Sorgun Belediyespor taraftarları statta olmalı. Çok iyi biliyoruz ki, lige galibiyetle başlamak çok önemli. Öyleyse, Pazar günü herkes maça.
3 Puan bizim olsun diyor, hepinize esenlikler diliyorum.