Merhabalar, sizlere her şeyi en ayrıntılı şekilde anlatmaya çalışırken tökezlediğimiz yerlerle geldim bu defa... malum hayatlarımızda insanlık hali diye bir şey var. Her zaman her şeyi en doğru şekilde yapamıyoruz.

Hatalarıyla insan olmak...

 

Çok basit bir örnek vermek istiyorum. Genel olarak evde yoğurdu çok güzel kurarım ama her ne olduysa geçtiğimiz günlerde kurduğum yoğurtlar tutmamaya başladı. Neyi yanlış yapmaya başladığımı düşündüğüm an kendimi şunu söylerken buldum: her zaman her şeyin en iyisi olmak zorunda değilsin. Bence konumuzun kilit noktası tam olarak bu kısım.

Hayatlarımızda başarıdan başarıya koştuğumuz ve başarısızlıklarla boğuştuğumuz bir dönem vardır...

 

Fakat biz insanlar nedense hep başarısız olduğumuz noktalara takılı kalıyoruz. Mesela üniversiteyi birincilikle bitirmiş bir öğrencinin mezun olduktan sonra iş hayatına atılamaması onu başarısız kılmaz. Yaptığınız yemekler lezzetsiz olmaya başladığında siz kötü yemekler pişiriyor olmazsınız. Ya da işinde iyi olan bir muhasebecinin 10 yıllık meslek hayatında vergi ödemesinin tarihini kaçırmış olması işini iyi yapmıyor olduğu anlamına gelmez. Verebileceğimiz örnekler uzar da uzar...

Gün içerisinde neler yaşıyoruz?

 

Buradaki asıl soru gün içerisinde yaşadığımız hangi olaya takılı kalıyoruz olmalıydı.  Sabah kalkıyoruz işe gidiyoruz, okula-derse koşuyoruz. Bu kadar koşuşturmacanın sonunda ise kahve kokulu sohbetler dışında yolunda gitmeyen birçok şey de yaşıyoruz. Aslında bazen kendimizi hayatın olağan akışında unutuyoruz. Ruh halimizi görmezden gelerek gülümsemeye çalışmanın bizleri ne denli yorduğunu fark etmiyoruz. Günü tamamlayıp evimize döndüğümüzde yüzümüzden okunan yorgunluğumuz sizce de biraz yaşadığımız tempodan kaynaklanıyor olamaz mı? Olabilir. Kendimize/ailemize ne kadar zaman ayırıyoruz? Arkadaşlarımıza yeteri kadar zaman ayırıyor muyuz? Yoksa aşırı tempolu hayatın yorgunluğundan dolayı bir kahve eşliğinde yapılan sohbetlerden bile keyif alamayacak hale mi geldik? Kaybettiğimiz zamanı bizlere kimse geri getirmeyecek. Gelin bu düzenin üzerine biraz düşünelim…

 

Unutmayın: Ayna karşısında vakit geçirmeye fırsat bulduğumuz zamanlar geldiğinde beyazlarımız çoğalmış olacak ve bir gün zihnimiz bize başarılarımız ya da türlü başarısızlıklarımızı değil biriktirdiğimiz güzel anılarımızı hatırlatacak. Her zaman olduğu gibi her şeyin en iyisini hak eden kendinize vakit ayırmayı ihmal etmeyelim.