ÇİN’de başlayıp bir ay gibi kısa bir sürede Dünyanın her tarafını saran Corona virüsü maalesef kapımıza dayandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün akşam saatlerinde korona virüs şüphesi olan bir vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktığını açıkladı.
Sağlık Bakanı Koca, yaptığı basın toplantısında, 'Çin'in Vuhan kentinde 90 gün önce 12 Aralık 2019'da ortaya çıkan yeni tip korona virüsün başka pek çok ülkeye 1-2 hafta içinde bulaşmasına, ardından çok hızlı bir küresel yayılım göstermesine rağmen Türkiye'nin süreçte büyük bir başarı gösterdiğini' söylese de bugün itibarıyla bu mikrop topraklarımıza kadar sıçradı.
Corona virüsünün ortaya çıkmasından bu yana üç aylık zaman diliminde Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü'nün bir çalışmasına şahit olan var mı?
Kısa süre içerisinde hızla yayılan ve Dünya genelinde binlerce insanın ölümüne neden olan, kimine göre biyolojik silah, kimilerine göre de Solunum yollarlıyla bulaşan bu ölümcül virüs çok can alacağa benziyor.
Tüm dünyada ve ülkemizin giriş kapılarında çeşitli tedbirler alınırken başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere iller genelinde ve Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü'nce hiçbir çalışma yapılmaması, korunma yöntemleriyle alakalı hiçbir uyarı afişi ve bilgilendirme çalışmalarının gerçekleşmemesi, gerekli tedbirlerin alınmaması, corona virüsünü hafife aldıklarını gösteriyor.
İl Sağlık Müdürlüğü'nce ne gibi tedbirler alındı merak ediyorum?
ALLAH korusun bu virüs Yozgat’a ulaştığında ortaya çıkabilecek manzarayı düşünmek bile insanı ürkütüyor.
Neden mi?
Halkımızın yarısından fazlası daha mikrop nedir bilmiyor, inanmıyor.
Yine çoğu virüsten dua ve muskayla korunacağını zannediyor. Daha ötesi; hapşırırken elini ağzına götürmek şöyle dursun cadde ve sokaklarda yerlere tükürüyor, cebinde mendil bulundurmaktan aciz.
Seksenli yıllarda benzer bir vaka yaşanmış AİDS hastalığı dünyayı sardığı günlerde bir Tv yapımcısı şöyle bir haber hazırlamıştı; Sözde hayat kadını kılığında muhabirlerini sokağa salarak gizli kamera ile olanları kayıt altına almışlar. Kadınlara yanaşan sözde hovardalar hayat kadını kılığındaki muhabir “ben AİDS taşıyorum” demesine rağmen, “atın ölümü arpadan olsun yavrummm” diyecek kadar da cahildiler.
Tuvalete giriyor, çıkarken elini sabunlamak şöyle dursun yıkamıyor bile.
İvedilikte kriz yönetimi oluşturulmalı, okul, oyun parkları, cami, yurt kahvehane vb toplumun ortak kullanım alanları bu ölümcül mikroba karşı dezenfekte edilmeli, ciddiyetle korunma tedbirleri anlatılmalıdır.
En başta okullar olmak üzere bu virüsün nedenli tehlikeli olduğunu çocuklarımıza anlatmalı, okul kantinlerini geçici olarak kapatmalıyız.
Çarşı pazarda ise durum daha da vahim;
Fırınlardan ekmek alan herkes, kapuz seçer gibi tüm ekmekleri elliyor, sonra ekmeğini alıyor. Düşünsenize… Adam hapşırırken elini ağzına tutmuş ise daha da kötü. Eline bulaştırdığı mikropları tüm ekmeklere yayıyor. Her fırına şöyle bir yazı asılması şart; EKMEĞİNİZİ ELLE DEĞİL GÖZLE SEÇİN, EL VURDUĞUNUZ EKMEĞİ ALINIZ…!
Diğer bir önlem; maskeli ve eldivenli tezgahtarlar aracılığıyla ekmeğin poşetlenip müşteriye verilmesi. Bu daha doğru olacaktır.
Sokaklardaki çör-çöpten tutun da tokalaşmak, kahvehanelerde, restoranlarda dezenfekte edilmemiş bardak tabak.
Marketlerimiz ve pazarlarımız hiç vakit kaybetmeksizin gerekli eğitim ve denetimden geçirilmeli bilinçlendirilmeli.
Tüm şehirlerde kasaba ve köylerde gönüllülük esasına dayalı sağlıkçı ve bilinçli kişiler belirlenerek çapraz şekilde görevlendirilerek bu virüsten korunma yöntemleri sulandırılmadan anlatılmalıdır. Olası bir vaka ortaya çıktığında hasta ve ölülerimiz bile büyük sorun teşkil edecektir.
Apartmanlarda merdiven korkuluklarından tutun da asansöre varıncaya kadar titizlikle dezenfekte edilmeli, mümkünse elle temastan kaçınılmalı.
Her ne kadar Tv ekranlarına çıkan herkes korunma yöntemi olarak çeşitli gıda ve yiyecek içecek önerseler de işin başı TEMİZLİK.
Korunma yöntemleriyle alakalı Sağlık Bakanlığının on maddelik önerileri mevcut. Yazı sınırımı aşacağı için burada sıralamam imkansız, isteyen herkes internetten ulaşabilir.
Her şeyde bir hayır vardır derler, daha önceki yazılarımda da defa etle yerlere çöp atma ve tükürme konusunu kaleme aldığım sorunlara beklide bu virüs sayesinde çözüm bulacağız.
Bizler tedbirlerimizi alalım, takdir yüce Mevla’nındır. İnşallah korku ve endişelerimiz gerçekleşmez, daha temiz ve titiz bir topluma dönüşürüz.
Sağlık ve afiyetler diliyorum.