Türk tiyatrosunun simge isimlerinden Afife Jale, sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olarak tarihe geçti. 1902 yılında İstanbul’da doğan Jale, tiyatro sahnesinde kadın oyuncuların yasaklandığı dönemde cesareti ve sanata olan tutkusu ile bu zorlukları aşmayı başardı. Darülbedayi'de (İstanbul Şehir Tiyatrosu) eğitim alan Afife, 1919 yılında, Hüseyin Suat’ın "Yamalar" adlı oyununda Emel karakteriyle sahneye çıkarak bir ilki gerçekleştirdi.
Afife Jale, tiyatroya olan bağlılığı nedeniyle ailesiyle görüşmeme kararı alacak kadar cesur bir adım atmıştı. Türk toplumunda kadın oyunculara duyulan tepkinin yoğun olduğu bir dönemde Afife Jale’nin sahneye çıkması çeşitli tepkilere yol açtı. Ancak Afife, mücadele dolu hayatında yalnız değildi; annesi Medhiye Hanım, bu süreçte sürekli yanında oldu ve desteğini esirgemedi.
Sanat kariyerine çeşitli sahne yasaklamalarına rağmen devam eden Afife, İstanbul Hükümeti’nin 1921’de Müslüman kadınların sahneye çıkmasını yasaklamasıyla Darülbedayi'den çıkarıldı. Ancak pes etmeyen Jale, özel topluluklarla turnelere katılarak sahneye çıkmaya devam etti. Bu zor günlerde Afife, tiyatro aşkı uğruna birçok kez alıkonulmuş, hatta oyunlardan kaçırılmak zorunda kalmıştı. Morfin bağımlılığıyla mücadele eden sanatçı, hem toplum baskısı hem de sahneye çıkma isteğinin yarattığı stres altında sağlık sorunları yaşamaya başladı.
Afife Jale’nin tiyatroya olan katkısı, kendisinden sonra birçok Türk kadınına ilham verdi. Cumhuriyet'in ilanından sonra, Atatürk’ün çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda kadınların sahneye çıkması daha fazla desteklenmeye başladı ve Afife’nin açtığı yoldan ilerleyen pek çok kadın sanatçı sahneye adım attı.
Afife Jale, 24 Temmuz 1941’de henüz 39 yaşındayken Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde vefat etti. Afife’nin anısı bugün "Afife Tiyatro Ödülleri" gibi birçok organizasyonla yaşatılıyor ve kendisi, Türk tiyatrosunun öncü kadınlarından biri olarak daima hatırlanıyor.