Adana merkezli bir cemaat olan Furkancılar, uzun yıllardır AKP'nin tarikatlara yönelik politikalarındaki dönüşümlerle şekillenen bir süreç yaşıyor. İşte Furkancılar’ın ve Kuytul’un hikayesi.

CEMAATİN DOĞUŞU VE ALPARSLAN KUYTUL’UN ROLÜ

Furkan Vakfı, 22 Kasım 1994 tarihinde Adana merkezli olarak kuruldu. Cemaatin temelleri, Alparslan Kuytul'un gençlik yıllarına dayanıyor. 1965 yılında Adana'da doğan Kuytul, 1983'te Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'ne girdi. Ancak dinî faaliyetlere lise yıllarından itibaren ilgi duyan Kuytul, üniversite döneminde İslami çalışmalara ağırlık verdi.

Vakfın resmi açıklamalarına göre, Kuytul'un liderliğindeki hareket, 1986 yılında ilk öğrenci evini kurarak üniversite öğrencilerine ve esnaflara yönelik dinî dersler düzenlemekle başladı. 1988'de kurulan Kardeşler Kitabevi, cemaatin ilk önemli adımlarından biri oldu. 1994'te Furkan Vakfı adıyla resmiyet kazanan yapılanma, "öncü bir nesil" yetiştirmeyi hedeflediğini duyurdu.

Vakfın tanıtım metinlerinde amaçları şu ifadelerle özetleniyor:

"Hakiki imana ulaşmış, ibadete âşık, ahlak sahibi ve Allah'ın yeryüzünde hâkimiyeti için meşru yollarla mücadele eden bir öncü nesil hazırlamak."

Kuytul'un Mısır'da El-Ezher Üniversitesi'nde İslam Hukuku eğitimi almasıyla uluslararası bir boyut kazanan çalışmalar, Türkiye'nin pek çok il ve ilçesine yayılarak konferanslar, kermesler ve kültürel etkinliklerle dinî faaliyetlerini artırdı.

AKP DÖNEMİNDE BÜYÜME VE ÇATIŞMA

AKP'nin 2002 yılında iktidara gelmesinin ardından tarikatlar ve cemaatler için dokunulmaz bir dönem başladı. Bu süreçte Furkan Vakfı da diğer yapılar gibi faaliyetlerini rahatça yürüttü. Ancak 2014 yılında AKP ile Gülen Cemaati arasında yaşanan ayrışma, Furkancılar gibi bazı yapıların üzerindeki baskıyı artırdı.

Cemaatin lideri Alparslan Kuytul, 2014 sonrasında etkinliklerinin kısıtlandığını ve konferanslarının engellendiğini sık sık dile getirdi. Vakfın açıklamalarına göre, konferanslar için kiralanan spor salonları iptal edildi, daha sonra düğün salonlarında bile etkinlik yapmalarına izin verilmedi.

Kuytul, bu süreçte yaptığı açıklamalarda AKP'ye yönelik eleştirilerini artırdı. 2016 yılında bir sohbet sırasında, "AKP'ye düşman değilim ama yanlışı söylemek zorundayım. Ben namaz kılana düşman olmam," diyerek iktidarın politikalarını hedef aldı.

2018 OPERASYONU VE KUYTUL’UN TUTUKLANMASI

Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul, 2018 yılında büyük bir operasyonun hedefi oldu. Adana merkezli operasyon kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınırken, Kuytul "suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık" gibi suçlamalarla tutuklandı. Vakfın genel merkezinde yapılan aramalarda 350 bin TL nakit para bulunduğu açıklandı.

Operasyonun ardından AKP’ye yakın medya kuruluşları, Kuytul'un 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, "Kalemi kırıldı, işi bitirilecek," şeklinde ifadeler kullandığını öne sürdü. Bu iddialar operasyonun gerekçeleri arasında gösterildi.

22 ay cezaevinde kalan Kuytul, 2019 yılında tahliye edildi. Ancak bu süreçte Furkan Vakfı’nın faaliyetleri ciddi şekilde kısıtlandı. Vakfın bağış kampanyaları, özellikle "kurban dolandırıcılığı" ve "sucuk satışı" iddialarıyla gündeme geldi.

Alparslan Kuytul Kimdir Furkancılar Kimdir (2)

PANDEMİ DÖNEMİ VE YENİ GÖZALTILAR

Salgın sürecinde camilerde toplu ibadetlerin yasaklanması, Kuytul ve cemaatini yeniden gündeme taşıdı. Teravih ve bayram namazlarının yasaklanmasını eleştiren Kuytul, "Bu, İslam düşmanlarının istediği bir adımdır," diyerek hükümeti suçladı.

Eyüpspor’un başkanı Murat Özkaya kimdir? Eyüpspor’un başkanı Murat Özkaya kimdir?

Son olarak 2025 yılının Ocak ayında, Kuytul "adam kaçırma" iddiasıyla yeniden gözaltına alındı. Furkan Vakfı, yaşananları bir "komplo" olarak nitelendirirken, cemaat üyeleri sosyal medyada ve çeşitli etkinliklerle Kuytul’a destek verdi.

Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul, Türkiye'deki diğer dinî cemaatler gibi, siyasi gelişmelerden ve iktidarın tarikatlara yönelik politikasından doğrudan etkileniyor. AKP'nin cemaat ve tarikatlar üzerinden oluşturduğu ittifak halkasının dışında kalan Furkancılar, bugün çeşitli suçlamalarla karşı karşıya.

Vakfın açıklamaları, hedeflerinin "sahih İslam anlayışını yaymak" olduğunu vurgulasa da, dinî yapılanmaların toplumsal etkisi ve siyasi ilişkileri konusundaki tartışmalar sürüyor.

Furkan Vakfı’nın sınırlı düzeyde faaliyet göstermeye çalıştığı bilinse de, yerel halkın bu tür yapıların etkisine karşı temkinli davrandığı gözlemleniyor. Vakfın geçmişten bugüne yürüttüğü tartışmalı faaliyetler, bu yapının toplumsal dinamikler üzerindeki etkisini daha dikkatli analiz etmeyi gerektiriyor.

Cemaatin geleceği ve Alparslan Kuytul’un siyasi-eleştirel duruşu, Türkiye’deki tarikat-cemaat ilişkilerinin çözümlemesi açısından önemli bir örnek teşkil etmeye devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi