Yozgat'ta görev yapan bürokratlara bir haller oldu. Herghangi bir sorunu gündeme taşıdığınız gün telefon trafiği başlıyor. Sanırsınız Yozgat'ın hiç bir sorunu yok, her şey güllük, gülistanlık...
Yozgat Valiliği tarafından Nohutlu Tepe bölgesinde yaptırılan tesislerin bu haliyle bir getirisinin bulunmadığını, daha geniş çaplı bir projenin spor turizmini canlandırabileceğini yazıyorsunuz. Vali bey küsüyor, tepki koyuyor.
Ülkeyi yöneten bir Başbakan ''Okul sözü vermez'' diyorsunuz, bir bakan çıkıpta, ''Mahalli imkanlarla yapılabilen bir hizmetin sözünü vermez'' diyorsunuz, ilgili kurum alınganlık yapıyor, siyasetçiler ''Taraflısınız'' yaftasını yapıştırıyor, hedef gösteriyor.
Başka bir alternatifi bulunmayan, üstelik yangın olayları başta olmak üzere afet durumunda hizmet veren itfaiyenin bulunduğu bölgede atletizm müsabakalarının yapılmasının tehlikeli olduğunu gündeme taşıyorsunuz. İlgili kurum yöneticileri, size tavır takınıyor, ''Bir daha o gazeteye bilgi vermeyin!'' talimatını veriyor, alt kademelere...
Bir başka kurumun yaptırdığı engelli asansörünün amacına uygun kullanılmadığını gündeme taşıyorsunuz, kurum yönetimi ''Kasıtlı haber yapıyorsunuz!'' deme ihtiyacı duyuyor.
Bununla kalsalar ''Neyse'' denilecek ama bazen işi daha da ileri götürenler de azımsanmayacak kadar. Eleştiriye hedef olan hiç kimse kabullenmiyor, kabullenmediği gibi bir de çıkıp, ''Bu haberi benden habersiz nasıl yaparsınız! Siz nasıl gazetecisiniz! Kağıttan uçak bile olamazsınız!'' gibi daha bir sürü ifadeler kullanılıp, bir de sizlere mesleki ders vermiyorlar mı?...
Bazen ''Suç onlarda değil!'' de diyorum. Demek ki; birileri birilerinden talimat almak suretiyle haberler yapıyor. ''Bu haberi yapma'' dediklerinde, yapmıyorlar. ''Bu haberi şöyle ver, şu şekilde yap denildiğinde yapıyorlar! zahar'' dediğim de oluyor.
Bazen de kendi kendime düşünüp, Yozgat'ın hiç bir sorunu bulunmadığını, tek sorunun ''Dedikodulardan'' ibaret olduğunu ifade ettiğim zamanlarda bulunuyor.
Siyaset kurumunun önde gelen isimleri ziyaretimize geldiğinde ilk olarak ''Sizler gazetecisiniz, Yozgat'ın önemli sorunu nedir?'' dediğinde, ''Bürokrat'' yanıtını verdiğimde, ''O önemli değil'' yanıtını verip, geçiştiriyorlar.
Yozgat'ın en önemli sorunu, makama getirilen isimlerin, oturdukları makamların halka hizmet amacıyla kurulduğunu değil de, iktidara yakın çevrelere şirin görünme alanları olduğunu düşünmeleridir. Bu tiplerin sayısının fazla olması da Yozgat'ta hiç bir sorunu çözmeyip, ''Halk olmasa ben ülkeyi daha iyi yönetirdim'' anlayışının her kademeye giderek sirayet etmesidir.
Yozgat birilerinin deneme, yanılma ve başka bir üst makama sıçrama alanı olarak görüldüğü süre içerisinde, Yozgat'ta yaşayan insanların da sorunlarının çözümlenmesi konusunda ideolojik yaklaşım gösterip, ''Yan gelip yatsa da benim bürokratım'' anlayışıyla konulara yaklaşıldığı sürece Yozgat zarar görmeye devam eder...