Her tercih bir kaybediştir. Ve her kaybediş, bir başlangıç...
    Seni seçmiş olduğum şu günlerin anlatılmaz huzurunu yaşıyorum içimde. Eşsin yüreğime!
    Gün be gün çoğalıyorum. Çiçek çiçek açıp, mis oluyorum. Gönderdiğim rüzgarla seni çağırıyor kokum. Sevdan başlangıcım olsun istiyorum, sonra ardından üç nokta (...) koymak. Bir kez daha görüyorum aynalarda parladığını gözlerimin ve yansımamı tüm gülen gözlerde, sen bilmesen de. Öyle doymuştum ki hüzne, uzun zaman oldu, değişti mevsimler, özlemişim...
    Geceleri dörtgözle bekleyip, yalnızlığımı kovuyorum odamdan, seninle kalıyorum. Anlayacağın, korkmuyorum karanlıktan. Ya da oturup ayın üzerine, izliyorum seni, senden habersiz. Asırlar geçme doymazmışım gibi geliyor. Gündüzler hiç gelmesin istiyorum. Döküyorum yapraklarımı, insanları kovamıyorum. Sensizim!
    Zaman, eski zaman değil. Saklamaya lüzum yok ellerimin titrediğini, tutmadığını dizlerimin. Yüreğimi saklamaya lüzum yok. Gün gibi aşikar her şey. Gönlümde bir bayram havası, uçurduğum rengarenk balonları tutamıyor kimse. Herkes anlıyor, senden başka. Neyim var ki utanılacak? Hiç! Ne mutlu bana.
    Bildiğim ve bilmediğim kayıplarımın ardından üzülmediğime şaşmamak lazım. Hem öyle tokum ki acıya, acıyan yerlerimi çoktan kesip attım. Seninle yeniden yer bulmayacak nasılsa. Her şeyin başı inanmak değil mi? İnanıyorum buna.
    Başlangıç mı? Çok güzeldir hep. En güzel üç noktası (...) hayatın. Son başlangıcım olsan sen, keşke!
YALNIZLIĞIM ALENİ
    Bugün biter mi bilmem... Yine yarın seninle doğup, sensiz mi batar günüm bilmem ki. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim!
    Kıyafetlerim emanet durur oldu üzerimde, eriyorum göre göre gözlerim. Bu kez yalan söylemiyor aynalar, görüyorum. Seninle doyuruyorum karnımı belki de. Acıyor eşim dostum bakıp bakıp da halime, acıyorum. Bilmem nasıl biter bugün. Halsizim...
    Öleceğimden korkuyorum değmeden zavallı ellerim gül yüzüne, korkum aşar dağları da. Çekemem mi dersin kokunu içime. Hep ben değil miyim gördüğünde seni ağzı kulaklarına varan, yüreğinde bir kuş çırpınan. Kanatları canımı yakıyor bazen. Olmadığında sen, olmuyorum ben de. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim! Ağlama diyorum gözlerime, Allah büyüktür. Bu kez kan damlıyor yüreğime. Yaşananlara sebep bulamayışımızın da kabahati bizde, yoksa hayatta sebepsiz ne var ki. Elbet bu da ödülsüz kalmayacak. Eşsin derken yüreğime, derdim oldun sonunda. Sığındığım Allahım sabrını da veriyor nasılsa.
    Bugün bilmem nasıl biter. Halsizim...   Bu günlerde bilmem kaç kez gelip gidiyor elim telefona, tit tir. Kaç kez çevirip de kalıyorum son numarada bilmem ki. “Kendimi yalnız hissediyorum” dediğimde bana güldüğünü hatırla. Yalnızlığımı seninle paylaşmış olmam mıydı buna sebep, yoksa komik mi olmuştum gerçekten bilmiyorum, kızdım kendime. Geçmiş günkü mutluluğum gibi sebepsiz mi sandın bunu da yoksa. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim!
    Yaptığım en güzel şeylerden biriyken yazmak, beceremez oldum bunu da, saçma sapanım. Kalemi her elime alışımda ismin dökülüyor kağıtlara, delinin bellediği gibi bellemiş gidiyorum. Ne büyük bir felakettir insanın kendini kandırması bilirim. Düşüncelere düşüp de olur olmaz, inandırması kendini, düşüncelerden düşmesi. Şükür ki biliyorum gerçekleri. Tek derdim, bunu hak etmeyişim. Bilmem nasıl biter bugün. Halsizim...
    “Sevenim var, sevdam var” derdi bir şair. Neler saklar kendi içinde bu ufacık dize anlamayan anlamaz. Sevenle sevdan aynı noktadaysa yok senden güzeli, güllük gülistanlık olur da her yer, her şey; sevenlerin dağ olsa da yoksa sevdan bitmişsin demektir, farkında olmasan da, öyle eksik. Yüreğe ortak, yaşamaya sebep sevda. Yalnızlığım aleni. Sevgisizim!