Niyetin güzel olsun ey insan!
Aklını fesatlığa değil iyiliğe güzelliğe çalıştır. Gözünle görmediğin hiçbir şeye yorum yapma! Dedikodu öyle garip bir şeydir ki zevk verir insana, farkına bile varamazsın yaptığının ne kadar çirkin bir şey olduğunun, konuştukça konuşasın gelir.. Kendi yaptıkların aklına bile gelmez bunu yaparken. Yargıladığın insanların yaptıklarından ya da yaptığını iddia ettiğin şeylerin kat kat fazlasını kendin yapmışsındır belki de.. Sorsalar hakkında kötü konuşulmasını da istemezsin.
Jorneille’nin bir sözünü paylaşmak istiyorum; “Dedikodu basit ruhlu kimselerin eğlencesidir.”
Kötü sonuçlar doğurabilecek bir eğlence... İnsanlar duyduklarına inanmaya meyillidirler. Eğitim seviyesi düşük insanlarda bu biraz daha fazla diyebilirim. Dedikodu yüzünden namus cinayetleri, boşanmalar, çevre tarafından dışlanma durumu gün geçtikçe artıyor herkesinde bildiği gibi.. Peki bizler toplum olarak ne yapıyoruz? “Yazık! ne insanlar var” diyip geçiyoruz.. Ama gelgelim birisi karşımıza geçip başkalarını çekiştirdiğinde dikkatimizi verip dinliyoruz da..
En ufak şeyleri bile dedikodu malzemesi haline getiren insanlar tanıdım.. sıcakkanlı kişilere mavi boncuk dağıtıyor dediler. İnsanı insan olarak değerlendirip kadın erkek olarak ayırt etmeyenlere gözü dışarıda dediler. Gezmeyi sevenlere, bakımlı olanlara laf ettiler. Çalışana çalışmıyor dediler.  Yani nerden ne çıkaracaklarını şaşırdılar.
Ayıp!
Evet ayıp! Sadece hırsızlık yapmak, zina etmek, cinayet işlemek değildir ayıp olan. Her ne kadar unutulsa da gıybet yapmak da ayıptır.
Günahtır da..
Kıldığın namazı, tuttuğun orucu, ettiğin duayı ziyan etme gıybette bulunarak..
En çokta anneler üzülür evladı hakkında kötü konuşulduğunda, boş verip geçemez bir anne.. Kimisi içine atar kimisi ortalığı ayağa kaldırır ama hepsi kahrolur. Herkes bir annenin evladı.. Nasıl olmaz bir anneye saygınız! Hayatta değilse o anne mezarında rahat uyuyamaz…
Çevrenizde bir kişinin hatasını gördünüz ya da duydunuz mu? Doğru olan şey birebir şekilde o kişiyle konuşmaktır. Aşağılamadan, yargılamadan, tatlı dille… Ve sonrasında bunu başkalarına anlatmayıp kendine saklamaktır..
Şimdi soruyorum size kendinize yakıştırdığınız hangisi?