Her ilimiz bir güzel, Yozgat’sa ayrı güzel
“Allah’ın has bahçesi”,
Gelin görün Yozgat’ı!
Celal Atik, Nasuhlar… Pehlivanlar diyârı
Ne de güzel yöresi, gelin görün Yozgat’ı!
 
Görünce şiir yazdı, işte Elbistanlısı
 Onu görmek istiyor, Pakistanlı, Çinlisi
Seksen ilde bilinir, “yağız delikanlı”sı
Ne tatlıdır balası, gelin görün Yozgat’ı!
 
Gelinlerin gözüne, mille sürme sürülür
En az üç gün üç gece, düğün dernek kurulur
Kim kaybetse yüzüğü, şaka ile vurulur
Yağlı olur turası, gelin görün Yozgat’ı!
 
Bahçesinin gülleri, biraz erken solsa da
Dağlarının kovuğu, karla, buzla dolsa da
Sivas ile komşu ya, arada bir olsa da
Çok sert olur borası, gelin görün Yozgat’ı!
 
Çapanoğlu’nun fendi, râkibi yere serdi
Elli bir yıl vâlilik, yaparak hizmet verdi
Buna rağmen onun da, elbette var bir derdi
Biter bir gün çilesi, gelin görün Yozgat’ı!
 
Hoşgörülü davranır, dar değil gönül kabı
Onun güzel huyunu, devam ettir yâ  Rabbi
Tören ile kırılır, meşhur “Testi Kebabı”
Çok nefistir alası, gelin görün Yozgat’ı…!
 
22/07/’13 Hanifi KARA/ ELBİSTAN
 
( Not Şiir: Yozgat Şâirler ve Yazarlar Derneği Bşk. Sn. Ahmet SARGIN
tarafından düzenlenen, 06-07 Temmuz 2013 tarihli
SÜRMELİ ŞİİR AKŞAMLARI  anısına yazılmıştır…)
 
 
İNCEÇAYIRLI GAZİ KARA SALİH
 
Yoktu henüz seferberlik ülkede,
İnmemişti Çanakkale’ye düşman,
Her tarafta birlik vardı ülkede,
Asker oldu kınası da çıkmadan.
 
Kara Salih derdi anası ona,
Yakıştı damatlık kınası ona,
Hasan Ağa uğurladı eliyle,
Sanki oldu asker kınası ona.
 
Silah oldu hayatının parçası,
Köyde kaldı arkadaşı, goncası,
Yemen, Bağdat, Çanakkale görüldü,
Başladı ülkede savaş sancısı.
 
Gezmediği ülke, diyar kalmadı,
Bölüğünde komutan da kalmadı,
Salih Çavuş geçti bölük başına,
Salih ile bölük, yara almadı.
 
Kocabıyıklı idi bir komutan,
Tanıttı kendini: Mülazım İhsan,
Komutan Ali İhsan çok memnundu,
Hem bölükten hem de Salih Çavuştan.
 
Salih Çavuş, Rus’a esir düşmüştü,
Tam on yıl esir kampında pişmişti,
Çok sabretti, hiç kesmedi ümidi,
Esaret, Salih’te yara eşmişti.
 
Rus’la güreş oyunları oynandı,
Sorgunlu pehlivan hemen yaylandı,
Galibe, on kişi azat hakkı var,
Salih Çavuş on kişiden oylandı.
 
Rusya’dan çileli yolculuk başlar,
Vız gelir Salih’e dağlar ve kışlar,
İlkbahardı geldiğinde köyüne,
Başına gelmedik kalmadı işler.
 
Asker olduğunda gitmişti eşi,
Küçüktü, gitmeden erkek kardeşi,
Tanımadı hiç kimse, hatta annesi,
Kurtardı kalçadaki bir ‘ben’ işi.
 
Yozgat vilâyeti, İnceçayır’dan,
Salih geçmez, köyündeki bayırdan,
Çok gördü geçirdi iller, ülkeler,
Geçmedi yurdundan, bağdan, çayırdan.
 
İki kardeş için düğün yapıldı,
Bütün köylü heyecana kapıldı,
Ala öküz kurban oldu Salih’e,
Gazi Salih, Eşrefî gibi kaldı.
         Ekrem GÜRER/YOZGAT
        Araştırmacı -Şair -Yazar