Hem âlimler, hem hafızlar yoldaşı,
Çelebiler, erenler karındaşı,
Üç kıta, yedi iklim Sultanı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Baba oğul, emmi yeğen çıkışı,
Kartala tercih ettik serçe kuşu,
Göremedi yanlarında baykuşu,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Mevsimler de şaşırdı yazı kışı,
Çıkmaya çalışdur tekrar yokuşu,
Gizlice Sultan, edildi yurt dışı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Ümmmet i Muhammed’in de son başı,
Senin için döktü ümmet göz yaşı,
İlk işin Ruslarla yaptın barışı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Rum, Ermeni, Yahudi vatandaşı,
Döktüler eteklerindeki taşı,
Birleştirdin yine cihana karşı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Bütün validelerin tek telaşı,
“Allah’ım bağışla Sultan’ın başı”
İslâm âleminin hep gönüldaşı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
“-Bitmedi içerde bir taht savaşı,
Kurunun yanında yaktılar yaşı,
Yine zehiı ettiler ekmeği aşı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Sevdiği olurdu ona sırdaşı,
Dostlara eğmedi daha bir kaşı,
Sonunda sırt döndü çok arkadaşı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Çıkardı Saraydan iki subaşı,
Faytonla geçtiler Çemberlitaş’ı,
O inci, o elmas, o hint kumaşı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
Enver makam, Ermeni yurt yarışı...
Koydular yerine Sultan Reşad’ı,
Sis kaplamış... görmezler bir karışı,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!”
Değişti dost bildiklerin bakışı, Rus’un,
İtalya’nın sırtlan dalışı,
Saraydaki makam mevki yarışı...
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
‘Toprak, toprak!’ dedi, Rum’u, yandaşı,
‘Vermem, dedi, ne bir karış, bir taşı...’
Kızıl Sultan damgasını vurdular,
Şimdi adın kaldı, Hamit Onbaşı!
İçte dışta meşvereti kurdular,
Kimi hayra kimi şerre yordular,
Koca padişaha sual sordular.
Şimdi adın kaldı Hamit Onbaşı!
Devran döne döne, yol gide gide,
Âli Osman düşüyormuş, kim nide?
Var gücüyle, şiddetle dirense de
Şimdi adın kaldı Hamit Onbaşı!
(Eğitimci Şair Yazar EKREM ÜÜRER)
NE YAZAR
Gururlanma boşa vefasız ceylan
Yıldızlardan kaşın olsa ne yazar
Bu dünyanın bile kendisi yalan
İncilerden dişin olsa ne yazar.
Güzelliği veren sen değilsin ki
Huriler yanında seninki ne ki
Sanma ki bu endam kalır hep baki
Yıldızlardan başın olsa ne yazar.
Fakir, bir çorbaya olunca muhtaç
İnsanlık duymalı bu halden utanç
Çuvalla kazan sen, kepçe ile saç
Sütten, baldan aşın olsa ne yazar.
Şahin’in başına oldun musibet
Göremiyor sende hiçbir meziyet
Hem sana, hem bana etme eziyet
Yakutlardan kaşın olsa ne yazar,
Nuh Şahin Eğitimci-Şair ve yazar