Bu, Müslüman Türk’ün asil sesidir
Duyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
“Bu hâl yerin, göğün titremesidir!”
Diyenler yürüsün Türkmen Dağı’na
And olsun bayrağa, Kur’an’a, dine
And olsun göklere, yıldıza, güne
Ulu Yaradan’ın cihat emrine
Uyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
Düşünsün yurduma ordular çeken
Fırtına biçecek rüzgârı eken
Kefeni belekte, beşikte iken
Giyenler yürüsün Türkmen Dağı’na
İmanı gürz edip gencecik yaşta
Düşmana saldırır hem de en başta
Vatan ateşiyle Sarıkamış’ta
Buyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
Huşuyla yönelip mübarek göçe
Er olan evvela canından geçe
Şahadet aşkıyla ölümü hiçe
Sayanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
Özden sevdalıysa bayrak alına
Ölse de meyletmez dünya malına
Başını koç gibi Allah yoluna
Koyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
İhlas çağıldarken yiğit sineden
Kanar da duyulmaz ağıt sineden
Hakk’ın muştusuyla yardan, anadan
Cayanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
Yeniden gem vurup Oğuz atına
O atla ulaşır Resul katına
Dünyanın yalancı saltanatına
Doyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
Yediden yetmişe alp, eren canlar
Kadını, erkeği övülmüş kanlar
Teginler, tarkanlar, yabgular, hanlar
Noyanlar yürüsün Türkmen Dağı’na
                     Kenan  ÇARBOĞA/ SİVAS
BİR ÇOBAN OLSAM
Bir hayal kurarım kendi kendime
Çıkıp yaylalarda bir çoban olsam
Bütün gemileri sökün suyuyla 
Yakıp yaylalarda bir çoban olsam
Dağlardan özüme gelince çağrı
Bu çağrı söndürür kavrulan bağrı
Sürüyü kırgıdan koyağa doğru
Yıkıp yaylalarda bir çoban olsam
Bir çelteğim olsa gözü açıktan
Koçu düşürmese yardan, uçuktan
Aleçiği düze gayet küçükten
Dikip yaylalarda bir çoban olsam
Arhaca varınca ocak taşına
Meşeyi yığarak peşi peşine
İsli çaydanlıkla közün başına
Çöküp yaylalarda bir çoban olsam
Koyunu sağarak köremez etsem
Ekmeği doğrayıp içine katsam
Şişeğin boynuna bağırcak atsam
Takıp yaylalarda bir çoban olsam
Düşümü beleyip alın terime
O hâlde keçeyle yatsam yerime
Davarı kaldırıp gece örüme
Çekip yaylalarda bir çoban olsam
Enikler seğirtse güdüleyince
Koyunlar meleşse düdüleyince
Keçiler toplansa gidileyince
Bakıp yaylalarda bir çoban olsam
Derler: Güzlük kuzu büyür, hiç olur
Amma emlik kuzu gider koç olur
Dan uykusu cana ne de güç olur
Bıkıp yaylalarda bir çoban olsam
İti zavurlasam kurt geldiği an
Yalınsak hışmıyla sert geldiği an
Karabaş ardında yaman mı yaman
Sekip yaylalarda bir çoban olsam
Könneşe giderken sürü yazıdan
Emişip ayrılır koyun kuzudan
Gönlümü islenmiş, paslı maziden
Söküp yaylalarda bir çoban olsam
Azığı heybeye, ömrü çuvala
Havuroğlu böyle koş ha, kovala
Sevdamı, kavgamı, derdi kavala
Döküp yaylalarda bir çoban olsam
                   Kenan ÇARBOĞA/ SİVAS