Kurban Bayramı'nda idare izinle 9 güne çıkarılan tatildi  yurt genelinde meydana gelen 163 trafik kazasında 134 kişi öldü, 816 kişi yaralandı.
Trafik canavarı dur durak bilmiyor. Ülkemiz  bir trafik terörü ile karşı karşıya, İstatistikler şunu gösteriyor; Trafik terörü  anarşinin de önünde yer alıyor ve her yıl 5 ila 10 bin arasında insanımızı  trafikte kaybediyoruz. Binlerce insanımız yaralanıyor, sakat kalıyor ve milyonlarca liralık maddi hasar oluşuyor.
Peki trafik terörü ne olacak? Tedbir alınmazsa insanımız boş yere  ölüp gidecek! Yazık değil mi bu insanlara? Her trafik kazası bir felaket yaşatıyor, ocaklar sönüyor yuvalar ateş düşüyor, ateş düştüğü ocakları yakıp kül ediyor. Trafik canavarını gayleye almamak bize pahalıya mal oluyor.
Trafikte biz nerede yanlış yapıyoruz diye düşünüp, ciddi tedbirler almak zorundayız. Şüphesiz ki, bu konuda gelişmiş ülkeleri örnek almak  durumundayız. Trafik kazalarını aza indiren ülkeler ne yapmışlar, nasıl tedbir almışlar bunu gözden geçirmek zorundayız.
Kazaların ana nedenleri arasında sayılan eğitim yetersizliğini bir türlü giderebilmiş değiliz. Ne hikmetse bizim insanımız eğitimden kaçıyor. Bizim insanımıza Trafik eğitimi deme ne dersen de…Cehalet maalesef trafik cehaleti.
Ülkemizde trafik eğitiminin yeterli olduğunu savunmak yanlış olur.. Kursların yüzde sekseni devam konusunda sıkıntılar yaşıyor, trafik eğitimini zaruri kılmak en öncelikli görevimizdir. Devlet Trafik eğitimini ciddi şekilde takip etmek zorundadır.
Sürücü eğitimini belirli şartlara bağlayıp zaruri hale getirirken araç ve yol durumunu da gözden uzak tutmamak lazım. Bir çok gelişmiş ülkede araç modelleri yüksek, yollar standartlara uygundur. Toplu taşımacılık teşvik edilmekte, araç karmaşasından trafik uzak tutulmaktadır. Az vasıta ile çok insanı en seri şekilde varacağı yere taşımak temel hedef oluştur.
Milyonlarca aracı şehirlerimize doldurmuş, trafiği trajedi haline getirmiş, sonra da karmaşadan şikayetçi oluyoruz.. Ne olacaktı yani? Sonucu belli. Yarım yamalak eğitim almış binlerce şoförle ülkenizde trafik trajedisi yaşıyorsanız bunun suçlusu kim? Büyük şehirlerde ve uluslar arası yollarda çözümün toplu taşımacılıktan geçtiğini aklı olan herkes biliyor.
Yaklaşık 20 yıldır bir şekilde trafik eğitiminin içinde olan insanlarız birileri çıkıp da :” Sizin Trafikte bir çözüm öneriniz var mı? Siz ne düşünüyorsunuz ? diyen çıktı mı? . Birilerinin çıkıp bu konuda uzmanları toplayıp; “Biz nerede yanlış yapıyoruz?” dediğine rastlamadık. “Gelin bakalım arkadaşlar, bu konudaki görüşünüz nedir, teklifleriniz nelerdir?” diyen bir yetkili  çıktı mı?
Ülkemizdeki trafik katliamlarını, trafik terörünü gözlemleyenlerimiz ne yazık ki çok az. Canavarlaşan ve çıldıran bir terör var; bu da maalesef “Trafik Terörüdür”.
Kısa sürede ciddi tedbirler almak ve bu tedbirleri de uygulamaya koymak mecburiyetindeyiz.
Trafik; “Bu kadar da sorumsuzluk olmaz!” dedirtecek boyutlardadır. Alınacak tedbirler arasında; Trafik Bakanlığı da dahil, trafik eğitimi devlet eliyle zorunlu hale getirilmeli, trafik yasası yeniden ele alınmalı, toplu taşıma araçları devreye sokulmalıdır. Trafikle ilgili birimler aynı kurumda toplanmalıdır.
Trafik Haftasında Yozgat Trafiğini de ele aldığımızda apayrı bir karmaşayla karşılaşıyorsunuz. Park sorunu da dahil, kuralların hiçe sayıldığı ve Trafiğin keşmekeşlik yaşandığı bir şehirde bulunmanın acısını hissediyorsunuz. Yozgat Trafik konusunda başlı başına ayrı bir sorun teşkil ediyor..