“Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER/ ANRALYA”
13 Mayıs 2014 de Manisa ilimizin güzel ve bereketli ilçesi Soma’da asrımızın en büyük maden kazası meydana gelmişti. Gencecik, fidan gibi ekmek parası için yerin altına giren işçilerimizden 301 tanesi şehit olmuştu. Yaralıların ise, kesin sayısı belli değildi. Buradaki yara sadece beden yarası değil, asıl olan yürek ve gönül yarası idi.
Kaza anını bizim gibi uzaktakiler, ancak televizyonlardan izliyordu. Hadise dayanılmaz ve anlatılmaz boyutlarda idi. Kazanın içinde olanların hali ise, çok daha perişandı. Kazadan yara almadan kurtulanların sevinmelerini bir tarafa bırakalım, şehit olanlar Yaratıcılarına kavuşmuşlardı;.onlar ise facianın ortasında kalmış, kurtarma çalışmalarına öncülük etmiş ve aynı zamanda  gelecekle ilgili endişeleri had safhaya çıkmıştı.
Etraf, ambulansların yürek yırtan çığlıklarıyla kaplanmış, bütün kurtarma ekipleri maden ocağında kalanları sağ kurtarabilme ümidiyle can hıraş çalışıyorlardı. Kazazede yakınlarının dillerinde dualar, elleri semada Rabbimizden bir müjde bekliyorlardı.
Çıkarılan şehit cenazelerinin çoğu, tanınmaz haldeydi. Bunun için otopsi gerekiyordu. Şehit yakınlarının isteği ise, bir an önce canlarının mübarek cenazelerine kavuşmak ve onlara son kutsal görevlerini yapmaktı.yaralı kurtarılanların ise, en kısa zamanda hastaneye yetiştirilerek, tedavi altına alınması gerekiyordu.
Kurtarılanların beden yaraları olmasa dahi, yürek ve ruhsal yaralarının tedavilerinin yapılması gerekiyordu ki, en zor olan da buydu.
Hafif yaralı bir şekilde kurtarılan genç bir madencimizin tedaviye götürülmek üzere, ambulansa bindirilirken söylediği anlamlı sözler, zannedersem tarihe geçecek cinstendir. Gencimizin devlet malının değerine gösterdiği hassasiyet; “ÇİZMELERİMİ ÇIKARAYIM DA AMBULANSIN ÇARŞAFLARI KİRLENMESİN” sözlerinden ne güzel anlaşılıyordu.
Soma’ya düşen ateş bütün ülkemizi, hatta bütün dünyayı yakıp kavuruyordu. Dünyada dahi son zamanlarda bu boyutta bir kaza yaşanmamıştı. Üzüntü, telaş, tedirginlik, öfke, panik ve yardım etme duygusu birbirine karışmıştı. Her kademedeki yöneticilerimizin işleri de oldukça zordu.
Aradan 4.5 ay geçti. Avrasya sanat kültür ve edebiyat derneği (ASKED) başkanımız sn. Savaş ÜNAL, Ceyhan’lı şairimiz Baki YILDIRIM’ın Soma şehitleri için yazdığı bir şiirden yola çıkarak, SOMA ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ hazırlayarak, Soma’da bir etkinlik yapmaya karar verir.
Derhal duyurularını yapar. Duayarlı şairlerimiz Soma maden şehitleri temalı şiirler yazacaklar ve her şiir başına 20 tl. sembolik bir destekde bulunacaklar. Hazırlanan antoloji ve şair -  yazarlarımızın kitaplarından elde edilen tüm gelirler; Mehmet Akif Ersoy İlkokulunda şehitlerimizden bizlere emanet kalan 21 öksüz yavrumuza ulaştırılacak. (Projeye canı gönülden sahip çıkarak, her an bizlerle olan ve destek veren okul müdürümüz sayın Ormancı’ya sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum).
Cesur yürekli 178 şair kardeşimiz 207 Soma maden şehitleri temalı şiirle katkıda bulundular. Allah hepsinden razı olsun.
Soma şiirleri antolojisi etkinliğini 20-21 eylül tarihlerinde geniş bir katılım ve destekle Soma’da gerçekleştirdik.