Şimdi zoologlar Kangal köpeği akıllı ve cins bir köpektir derler. Bizim coğrafyamız Sivas’ın Kangal ilçesiyle hemen hemen aynı rakıma ve iklime sahip yakın bir mesafededir. Bizim bölgenin köpeklerinin Kangal köpeklerinden daha da iyi olduğu bizler tarafından da söylenebilir.
Şemsi Ebe yalnız yaşayan temiz, titiz ve yaratıklara karşı sevgi ve himaye dolu bir kadındı. Bozzoğ diye bir köpeği sarı bir de kedisi vardı. Yaşlılığın vermiş olduğu bedensel eğiklikle yorgun ve kamburdu. Bir elinde baston diğer elinde ise sürekli bir çitilgi (ince çubuk) olurdu. Köpeği Bozzoğ ve sarı çizgili bakımlı kedisi her iki yanında olmak suretiyle gezerlerdi.  Bozzoğ biraz terörist ruhlu köpekti. Evinin çevresinde aslan, diğer mekanlarda ise ciddi ve sert bakışlı tehditkardı. Nerde elinde dürüm olan bir çocuk görse sessizce yanına yaklaşır çocuğun ağlamalarına, çığlıklarına bakmaksızın sadece ve sadece eline zarar bile vermeden dürümü alır ve 2 veya 3 hamlede dürümü mideye indirirdi. Şimdi zoologların Kangal cinsi dedikleri ama bizim yöreye ait bir köpekti. Benim en az elli tane çökelekli, yoğurtlu, omaçlı ve yumurtalı dürümümü yemiştir. Helal hoş olsun.
O zamanlar rahmetlik annem bana dürüm verirdi ve otur şurda ye, bozzoya kaptırma derdi. Tabiiki öjbelikte vardı ya bende hem yerdim, hem de kapının önüne çıkar oralarda mı diye bakardım. Üzerime gelirse çatal kapıyı kapatıp dışarıda kalan bozzoğ ile alay etmeyi düşünürdüm aklımca. Nerden gelirdi, nasıl gelirdi dürümümü 3’üncü veya 4’üncü ısırmamda anında alır ve sakince uzaklaşırdı.
O yıllarda Şahmuratlı köyünde köye inen bir kurtun bir kişiyi parçalaması yetkililerin kuduz taraması yapmasına sebep oldu. Köyümüze gelen yetkilikler başıboş köpeklerle birlikte Bozzoğyuda vurdulardı. Ağır ve görkemli bir köpekti. Tüm köylüler üzülmüştü. Tüyü düzgün, sahibine sadık ve sevimli özellikleri olan bu köpek Semsi ebenin yetkililere bedduası ve ağıtları eşliğinde evlerinin yanında toprağa gömüldü.
Şimdi insanlar yanlarına aldığı birbirinden biçimsiz ve sevimsiz köpeklerle dolaşıyorlar. Ne kadar sevimli ve bakımlı olurlarsa olsunlar bizim bölgede yetişen o babayiğit köpeklerin sadakatini ve vefasını taşımadıklarından emimin.  Her kapı gibi zamanla Şemsi ebenin’de kapısı rahmetli olunca kapandı. Bir yeşil ve bakımlı ev daha viraneye dönerek ağaçları kurudu, bahçesi kayboldu.
Duvarların üzerinden sarkan iri cüsseli kabakların, yerlere dökülen kayısıların, eriklerin, elmaların, cevizlerin, bahçe duvarları tezek yapmalarla kaplı, sokakları koyun gübresi kokan, bal arılarının ve kelebeklerin kovanı gibi gözüken, güvercinleri, tavukları, ördekleri, kazları bol, ürkütücü köpeklerin geçit vermediği hiç göremediğimiz sokakları olan yeşillikler arasında kaybolan Alcı Köyü duvar üzerindeki kabak gibi şekilsiz, ağaçsız, amaçsız, ürünsüz ve üretimsiz şekilde kalmış, bağları kurumuş hazan olmuş bir görüntü ile insanı ürpertmekte.
Sadece ve sadece bu tatlı hatıraları ile anılmaktan ibaret özlem dolu bir geçmişten ibaret.