“Son on yıldır Türkiye’nin demokratikleşme ve kalkınmasında önemli katkıları olan AK Parti ve Hizmet Hareketinin yaşadığımız çalkantılı atmosferde üzerlerine önemli görevler düşüyor. Bu aktörler bugüne kadar sağduyulu olmaları ve itidalli davranmalarıyla bilindiler. Ancak baş döndürücü bir hızla ilerleyen son süreç bu hal ve tabiatla ilişkilendirilmesi güç gelişmelere de yol açıyor. Zaman zaman sağduyunun harekete geçtiği görülse de inisiyatif hem zayıf kalıyor hem de “yeni gündemler” arasında unutuluyor. Şu halde sağduyunun sesini bulmalı ve yükseltmeliyiz.
Bu daveti gündemdeki gerilimden rahatsız olan ve demokratik kazanımların kaybından endişe duyan vatandaşlar adına yapıyoruz. Bu gerilim çok yönlü huzursuzluklara sebep olacak kadar derinleşmiştir. Ne var ki toplumsal huzuru yeniden yakalamak öncelikle yine bu aktörlerin sorumluluğundadır.
Konuyla ilgili yapılan son bir kamuoyu araştırması toplumun gerginliklerle ilgili genel bir rahatsızlığa sahip olduğunu ve çözümü arzuladığını ortaya koyuyor. Bu ortamda sağduyunun ve itidalin sesi olabilecek her kesimin önde gelenlerini bir araya getirmek faydalı olacaktır. Öncelikli hedef basın ve sosyal medya üzerinden devam eden tartışma yerine, insani haberleşme kanalları ve sağlıklı iletişim ortamları oluşturabilmektir. Bunu da ancak nefsimizi değil karşımızdakini dinleyerek, farklı düşündüğümüz konulardan çok, ortak yanlarımızı hatırlayarak yapabiliriz.
Türkiye’nin kazanımlarına karşı risklerin arttığı, sosyal yapılar arasındaki gerilimlerin yükselme eğiliminde olduğu ve ekonomik göstergelerin endişe verici sinyaller verdiği kritik bir zamanda çatışma yerine ortak duygu ve düşüncelerin seslendirileceği çözüm odaklı girişimlere ihtiyacımız var.
Demokratik reformlara hız verildiği zamanlarda sosyal  barış ve ekonomik büyüme yolunda çok ciddi mesafeler kat ettiğimizin bilincinde olarak ortak çözüm hafızamızı hatırlamamız gerekir. Bu hatırlayış vasıtasıyla toplumun bütün kesimleri, aralarındaki anlaşmazlıkları ve sorunları nitelikli demokratik süreçler ile çözebilme kapasite ve kabiliyetini geliştirebilirler.
Böylelikle zorunlu mutabakatlara ve geçici sulhlara ulaşmak yerine aramızdaki uyuşmazlıkları çözebilecek doğru ve demokratik araçları kullanarak gönüllü mutabakatları ve kalıcı sulhları oluşturmayı başarabiliriz. Zira insanların, toplumların ve devletlerin gücü zorun üstesinden uzlaşarak gelmeleriyle belli olur.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan ve güncel çatışmalarda kendini taraf hisseden ya da hissetmeyen tüm vatandaşlarımızı mevcut ya da kuracakları yeni platformlarda bir araya gelerek ülkemizin sorunlarını iyi niyet, sağduyu ve itidalle ele almaya davet ediyoruz. Her bir toplantı sonrasında yayınlanacak duygu ve düşünce paylaşımlarının içimizdeki kadar dışımızdaki yangına bir damla da olsa su taşıyacağına inanırsak içinde bulunduğumuz bu kaotik durumdan çıkabiliriz. Yapılacak bu toplantılar için katılımcılara herhangi bir ön şart sunulmamasını ve sonuçların da tamamen katılımcılara bırakılmasını tavsiye ediyoruz.
Türkiye’nin selameti, bölgemizin esenliği ve insanlığın huzuru için siyasi ve toplumsal liderlerin sulhun sağlanması noktasındaki sorumluluklarını hatırlatır; bu yönde her bakımdan destekçileri ve gözeticileri olacağımızın bilinmesini isteriz.” (Sağduyuya Davet Çağrıları- Reşat Petek- Anahaber-Yorum Köşe Yazısı)