Regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “lütuf ve ihsanı bol, kıymeti ve değeri büyük, anlamına yakışırcasına iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. Regâib Gecesi, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır.
Recep ayında bulunan iki kandil gecesi de Recep ayına ayrı bir değer ve fazilet katmaktadır. Recep ayının ilk Cuma gecesi, Mübarek Regaip Kandilidir. Bu Kandil ile Müslümanlar üç aylara giriş yapmaktadır. 
Recep ayının ilk cuma gecesine Regaip Gecesi denir. Bu geceye Regaip gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi başlı başına kıymetli bir gecedir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, çok daha kıymetli oluyor. Allah Teâlâ, bu gecede, müminlere, birçok ihsanlar ve ikramlar yapar. Bu geceye hürmet ve ihya edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutup, gecesini de ihya etmek ayrıca çok sevaptır.
Recep ayında oruç tutmak ise başlı başına faziletlidir. Peygamberimiz (sav) in Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay, Recep ve Şaban aylarıdır. Bu aylarda oruç tutmanın kişiye kazandıracağı sevapları çoktur. 
Recep ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan mağfiret mevsimin ilk ayı, Regaip de ilk kandili olmuş oluyor. Onun için, "Recep ayı tövbe ayıdır." demişler. Yani kul ne yapmalı? "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatasını itiraf edip, hatasından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girmelidir. 
Şu beş gecede yapılan duâ kabul edilir, geri çevrilmez. Regaip gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma geceleri, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri.  İbn-i Abbas (ra) hazretleri: “Resulullah (sav) Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
Mübarek geceleri nasıl geçirmeliyiz? - Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli. Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli. Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve pişmanlıkta bulunulmalı. Bol bol zikir ve dua yapılmalı. Mü'minlerle helalleşilmeli; onların rızaları alınmalı. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine dualar etmeli. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli. Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı. Reğaip Kandilinizi tebrik eder iki cihan saadeti dileriz.